Gönderi

Nida

Nida

, bir kitap okudu
480 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sinekli Bakkal
Halide Edib Adıvar
8.2/10 · 18,7bin okunma
·
3 görüntüleme
Nida okurunun profil resmi
"Her şey an, an nûr içinde, sonra daimi karanlık... İşte geldi, işte gidiyor... İnsan ömrü, kainatın hayatı nur içinde bir an görünüp sönen hayal... Bir gölge oyunu, dedi."
Nida okurunun profil resmi
"... Ilık ve yıldızlı bir gece... Gök mor mavi, hava tatlı, gül kokulu... Bir kadının mendilini kurutacak kadar bile rüzgâr yok."
Nida okurunun profil resmi
"Kâinat Halik ressamın mütemadiyen çizip bozduğu, kendisiyle beraber her an baştan yarattığı hayaller ve gölgeler geçidi! Buna inandıktan sonra herhangi hayat fırtınasını sükunetle seyretmesi lâzım gelirdi. Halbuki bazân bu gölgelerin öyle ezeli ıstırapları var ki... Vapurdaki manzara onun deruni muvazenesini sarsmıştı. Yeni baştan düşünmek, eski sükununu, sual sormayan imanını bulmak lâzımdı." Hepimize lazım...
Nida okurunun profil resmi
"Rabia, ömründe bir köşe daha dönmüş gibi. Köşeleri o hiç sevmez. Dönerken insan asıl kendisini arkada bırakır, köşenin bu tarafında başka bir insan oluverir. Fakat arkada bıraktığı" kendisi" de peşini bırakmaz. Her köşe döndükçe yeni bir benlik... En yenisi en önde, en eskisi en arkada... Art arda yürüyen bir sıra insan... İşte bunların hepsi birden bir tek Rabia. " Dikey büyümek, tekamül etmek varken biz hep yatay büyüyoruz. Aynı egonun farklı farklı yüzleri... Bilmiyorum belki tüm bu fazlalıklar da tekamül yolculuğuna aittir... Bilmiyorum insanın belki de neyin kendinde fazlalık olduğunu anlaması için önce ona sahip olması gerekir... Ekleme: Belki de sadece kendimi kandırıyorum tekamül yolculuğu falan diye. Çok lazım sanki bize bu fazlalıklar?? Bazı ruhlar sanki böyle karışık, kendinden dengesiz. Sonra, hayatın birkaç farklı dekoru bir araya gelince mizaçın matruşka gibi yumurtlaması kaçınılmaz oluyor. Evet evet tam olarak mizaç matruşkası... Of sıkıldım... Oysa yok mu dimdik durmak, bir omurga, karakter sahibi olmak? Rabia'nın cemiyete karşı duruşu bir kaya gibi sağlam en azından. O sadece, dedesinin korkutucu hayali ile ve bir de sevdiceği beyin zengin iç dünyasından çekindiği için arada dengesizlikleri olan ama esasında hep kendi olan bir kadın. Aklı bazen hassas zamanlarında cereyan yapsa da yine de hür, ne dedesi kadar tutucu ne de sevdiceği kadar uçarı. Tamamen kendi olmayı başarabilmiş ve çevresine de kabul ettirebilmiş. Ya ben??? Benden kaç tane var?? Ben kaç kişinin esiriyim? Kaç kişinin etkisi altında cereyanda kaldı zihnim? Bütün bunlardan kurtulmayı başarabilecek miyim?..
Nida okurunun profil resmi
"İlk defa olarak, Şark'ın bi-çâre ferdinin hayat savaşında ezilmemesinde kadere inanışın bir amil olacağını düşünüyordu. Başlarında boza pişiren en kavi, en zalim hükümdarları hep kül gibi savrulmuş, geçmiş çınar gibi insanları deviren fırtına, zamanında baş eğmeyi bilen, nazenin sazlara benzeyen insanları köklerinden koparamamıştı. Manevi kuvvetlere deruni teslimiyetin hilkatte en nafiz bir kudret olmadığını kim iddia edebilir. "
Nida okurunun profil resmi
"Dünya zannedildiğinden ziyade saadetle, teselli ile dolu. ... Dünya iyi insanlarla dolu..." Vallaha mı? Allah'ım dünya böyle bir şey olsun lütfen...
Nida okurunun profil resmi
Ah Sinekli Bakkal seni çok sevdim. Halide Edip Adıvar seni çok çok sevdim. Anlatmaya gerek yok konuşmuyorum görüyorsunuz vay şöyle olmuş böyle olmuş konuşmam fjfjkfkf öf neyse. Güzel kitaptı aradan zaman geçince yeniden okunmalı. Sevdiceğimle okunursa daha da iyi olur çünkü imrenmekten bir hal oldum, canım sıkıldı bu işe.😑
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.