Gönderi

İslam bir nizam dinidir. İman edelere birtakım yükümlülükler getirmektedir. İnsanların ibadetlerle Allah'a karşı bazı sorumlulukları olduğu gibi gerek şahsi yaşamları gerekse aile ve toplum ile olan ilişkileri belli ölçülere bağlanmıştır. Diger taraftan bilimizm ise nefisleri cezbeden, dünyevi hazlarla dolu, başıboş yaşam vaadiyle zayıf ruhları esir almak istemektedir. İlkokuldan üniversite kurumlarına kadar eğitimin her aşamasında bilimizmin gönüllü tebliğcileri mevcuttur. Bu tebliğciler, bilim ve eğitim kisvesi altında boş ve temelsiz diyalektik hileleriyle temiz zihinleri bulandırıyor. Meselelere, tabiattaki hadiselere kendi nazariyeleri ile bakmayan imanlı insanları aşağılayıcı tavır takınıyor; onları düşük zekâlılık ve gericilik ile itham ediyor. Bu tutum, kendi ideolojileri çerçevesinde düşünmeyen bilim adamlarına karşı da farklı değildir. Evet, temel olarak bilimizmin ilmihali, kâinat ve yaşamın uzunca bir zaman periyodunda, kozmik birtakım olaylar ve rastlantılar sonucu oluştuğunu, dolayısıyla özel bir gayenin olmadığını; bireylerin istediğini yapmakta özgür olduğunu, iyi ve kötü diye tabir edeceğimiz ahlaki ölçülerin bilimsel bir dayanağının olmadığını belirtir. Bilimizme göre, kâinatta yalnız değiliz. Hatta birçok evren mevcuttur. Bizimkisi onlardan sadece biridir. İşte bu öğretiler, kişilere başıboş özgürlük hakkı tanır ve ahlaki ölçülerin baskısından uzak bir yaşam sunar. Kâinat ve yaşamın oluşması ile ilgili iddiaları da tamamıyla kişisel inanç ve spekülasyonlar üzerine oluşturulmuştur.
Sayfa 350Kitabı okudu
·
176 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.