"Merkep pazarında deve bulamazsın." dedi beni küçümsercesine. O anda, benim bilgi arayışımla ilgili her şeyden haberdar olduğunu ve bunu kastettiğini anladım, ne var ki söylediği söz arkadaşlarımın -işin aslı benim de- küçümsediğimiz halk irfanın basit üslubuyla söylenmişti.
"Bildiğin bir yer varsa göster o zaman." Ses tonumdan öfkemi yenemediğim anlaşılıyordu.
Baş parmağının ucuyla göz yaşlarımı silip parmaklarının arasında kuruttu. "Sen bulacaksın." Parmaklarının arasında kuruyan göz yaşlarını işaret ederek “Deve pazarının yolu bu tarafta." dedi.