Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Modern çağın en büyük sorunu Kendine büyük önem atfetme… Evliliği kurtarmak için yapılan çocuk… Sorgulamayan ve üretmeyen, hazıra konan insan modelleri. AVM… Fast Food… Asgarisi ödenmiş kredi kartı ve her ay diğer aya ötelenen borcu… Hak, hukuk, adalet kavramlarının deforme olması… Özkültürünü unutma ve her yeni çıkan akıma uyma gereksinimi, uymazsa dışlanma korkusu… Her toplumsal olayda ülkeyi, her şeyi bırakıp kaçma isteği… Kendini kendinden başka herkese beğendirme arzusu ve büyük çekişme… (Altında yatan amaç seks tabusu ve açlık. Kabul edemediğimiz ilkellik duygusu.) Her nerede değilsek orada mutlu olacakmışız hissi… Sonrasında da; “Nereye gitmek istiyorum ki? Nereye gidebilirim ki? Sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi? hissi… Asla bitmek tükenmek bilmeyen, sonu gelmeyen egolar ve sonucunda kocaman bir YALNIZLIK…
·
665 görüntüleme
Dilaver Atılgan okurunun profil resmi
Vermek, almak; tüketmek, sahip olmak anlayışı üzerine kurulmaya çalışılan bir yaşam biçimidir bize dayatılan ve bu dayatma sonucu oluşan bir ilişkiler yumağıdır yaşadıklarımız… Tüketim toplumunun baskısıyla genellikle ve de zorlanarak anlamlar yükleriz tarihlere oysa özel olan günler değil genişlemesi kendi çabasına bağlı olan bir SEVGİ ÇEMBERİnde yaşayan ve bunun farkına varan insanlardır.Sevgi çemberinizi emekle büyütebilmenizi umarak. Atılgan
Fruktoz şekeri okurunun profil resmi
Evet Hocam Haklısınız. Modern çağın tüm sorunlarına, her çağın mutlak çozümü olan "sevgi" cevabını verdınız. Bu öylesine iğrenç bir düzen ki; insanı, insani deger yargilarını, insan onurunu ve kültürünü tümüyle yok sayan, örseleyen, insanı potansiyel bir müşteri, feodal düzen icin bir secmen ve kaynak savaşlarinda kullanilacak potansiyel birer asker olarak gormekten öteye gidemiyorlar. Her seferinde yeni bir guzellik ve moda anlayışıyla, gecici popülaritelerle durmadan ihtiyacı olmayanı tüketmeye iterek ve bunun karşıliğinda hep daha fazlasını üretmeye zorlayarak kendi ekonomik carklarınķ dengede tutuyorlar. Hemen hemen artık hepimiz aynı sekimde doğup, yasayıp ve ölüyoruz. Doguyoruz, onlara adapte olacak bilgilerle egitiliyoruz, sektorde hangi meslege ihtiyaç varsa oraya yerlestiriliyoruz. Ardindan evlilik, coluk cocuk derken hayakini kurdugumuz emeklilik.. sonra bayraği bu sefer bizden torunlarimiz devralıyor. Bizler çok şey başardik: Tarihte ilk defa bir tür, dunyaya ve diğer türlere tam egemenlik saglamış durumda. Ekonomiyi büyüttük, 8 milyar insani besleyecek uretim zincileri kurduk, sehirler veeulkeler kurduk, bulutlara yetişen evlerimiz oldu, atomu parçaladık, aya ayak izimizi biraktık, genom haritalraı çıkardık, güneş sisteminin ütesine roketler gönderdik. Ve kim bilir daha neler yaaocağız. Peki ama tüm bunlar bizi daha mı mutlu etti ? Geçen gün sokağa çıkıp yürüdüm. Insanları izledim kimse mutlu değil Hocam. Hiçkimse mutlu değil. Gülüyorlar ama gülüşleri bile yarım. Gülüşleri yalandan. Mesela kimse marsa uydu gönderdik diye sevinmiyor. Peki ama bizi mutlu etmiyorsa bunaca şeyi neden yapıyoruz amac ne ? Ekonomik olarak %15 büyüyecek mişiz; büyümeyelim kardeşjm. Beni mutlu etmedikten sonra ne yaapyım büyümyi. Keske tüm bunlar yerine; doğaya saygıyı, mutlu olmayı, kardeşçe yaşamayı ve sevmhi, gerçektennyürekten sevemyi öğrene bilseymişiz
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.