Gönderi

Erkekler ağlamaz ama o ağlıyordu!
“O da benim yaşlarımda. Bir gün onunla Gerdekkaya’ya gittik. Saatlerce yüzdük, gezdik, eğlendik. Sonra bende olan o tırmanma tutkusu beni yine dürtmeye başladı. Bu tutkumu tatmin için önce tepelere tırmandık. Dik yerlere çıkmıyordum. Biliyordum ki o da peşimden gelecek. Az dik olan yerlere tırmanıyordum. Ama onun için oralara tırmanmak bile oldukça zordu. Sonra olan oldu. Belki iki üç metre meyilli bir kayayı tırmanmıştık ki arkamdan bir gürültü ve çığlık yükseldi. Döndüm, baktım, Salih kayadan aşağı düşmüş ve toprak olan dik meyilden aşağıya doğru yuvarlanıyordu. Düşebileceğimi bile düşünmeden bir solukta aşağıya indim. Yanına geldiğimde, bacağını tutuyor, çığlık çığlığa bağırıyordu! Erkekler ağlamaz ama o ağlıyordu! Yüzünde kollarında çizikler vardı. Sol bacağı ise kırılmıştı. Bir süre ne yapacağımı bilmez hâlde başında dikildim. Ve sonra birden aklıma yakındaki köy geldi. Oraya götürmekten başka çarem yoktu…”
Sayfa 32 - La Kitap YayınlarıKitabı okudu
·
78 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.