Bazı kitaplar vardır. Heyecen ile alınır. Aynı heyecan ile okunur ve kolayca unutulur. '' Sessiz Kız'' tam da bu türden bir kitap. Tipik bir Rizzoli & Isles hikayesi demek isterdim. Fakat ne yazık ki diyemiyorum. Hikaye başlangıçta ilginçti. Çin mahallesinde turistlerin bulduğu kesik bir el ile başlıyor hikayemiz. Hemen akabinde de elin sahibi bulunuyor. Elin sahibi bir kiralık katil. Peki ya hedef kimdi? Açıkcası hikaye ilginçti. Sadece ilk başlarda. Hedefin kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. ( Spoiler olmaması adına fazla ayrıntıya girmeyeceğim) Bu benim için tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı. Çünkü ben bu tür hikayelerde gizemin tavan yapmasını beklerim. Olay örgüsündeki taşları, bağlantıları çözmek kolaydı. Sırlar, gizemler elbetteki mevcuttu ama sadece gizem bir yere kadar tatmin ediyor okuyucuyu. Ters köşelerden yoksun bir hikayeydi. Kesinlikle serinin amiral gemileri olan Cerrah, Çırak, ikiz Bedenler ve Mefisto Kulubunun verdiği hazzı vermedi. Sinemada sıkça devam filmlerin çuvalladığına şahit oluruz. İlk film iyidir, ikinci film ilkini aratmaz. Ama hikaye kurcalandıkça tadı kaçar. Sanırım Rizzoli & Isles serisi de bu yolda gidiyor. Isles'i fazla göremedik hikayede. Uğraştığı davayı, davanın onda neden olduğu çöküntüyü yüzeysel olarak gördük ve yarıda kaldı. Bir sonraki hikayede çözüme ulaşır mı bilemem ama bu hikayede yarıda bırakılması hoş olmadı düşüncesindeyim. Her şey bir yana Sessiz Kız'ın sonunun bağlandığı olay Tess Gerritsen gibi bir yazara yakışmadı. (Bu kısım Spoiler içerir) Hikayenin bitişi Stieg Larsson'un Ejderha Dövmeli Kız kitabı ile neredeyse birebir aynı. Zaten hikayenin sonuna ulaşmadan bunu tahmin edebiliyorsunuz. Ne yazık ki beklediğim gibi çıkmadı. İlginçti fakat sürükleyicilikten uzak bir hikayeydi...

Sessiz KızTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20132,492 okunma

·

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Akın Taşpınar