Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

610 syf.
10/10 puan verdi
William Stanley Milligan... Bu ismi anımsayanlarınız vardır. Belki de yaşadığı olayları biliyorsunuzdur. Çünkü bu kişi hayali bir karakter değil. Yaşadıkları ve kitapta geçenler tamamen gerçek hatta tüyler ürpertici. Üç kadını kaçıran ve onlara tecavüz eden bir suçludan bahsediyoruz. Ama bu suçlu sıradan bir suçlu değil. Çoklu kişilik bozukluğu tanısı ile tedavi edilmesi gereken bir hasta... Öyle ki tek bedende 24 farklı kişilik barındırıyor. Bazen kim ya da ne olduğunu bilmiyor. Bazen de etrafındaki insanları tanımıyor. Kendisi sanki sürekli uyku halinde ama bedeni o uyurken kişilikleri tarafından hayata tutunmaya devam ediyor. Kişiliklerinden bazılarını hatta hareketlerinden en çok etkilendiğim üç kişiliği sizlerle paylaşmak istiyorum. Arthur: Diğerlerinin varlığını ilk saptayan kişi ve kimin bilinçlilik halinde olacağına o karar veriyor. Aslında gelişime en çok açık olup mantıklı davranan kişi diyebiliriz. Ragen: Kişiliklerin en güçlüsü ve koruyucu olan kişi. Biraz fevri davranışları var ama diğer kişiliklere göre daha dikkatli davranıyor. Tommy: Zincirlerden kurtulma şovu sanatçısı (Özellikle bu konunun geçtiği kısımlar sizi de etkileyecek.) Bu bahsettiğim kişilikler ve daha fazlası ile kitabı okuyarak tanışacaksınız. Kitap 608 sayfa olduğu için gereksiz uzatıldığını söyleyenler olmuş. Ben gereksiz bir uzama olduğunu düşünmüyorum. Çünkü tek beden içerisinde de olsa 24 tane farklı kişiliği okuyucuya yansıtmak kolay değil. Zaten okuyucu da geçtim. Doktorlar bile bu kişilikleri zamanla tanımış. Bazı insanlar yazar ile Milligan arasındaki iletişime engel olmasa bence bu kitabın sayfa sayısı daha fazla olurmuş. Hatta iki cilt bile basılırmış. Bu kitabın devamı niteliğinde olan bir kitap olduğunu (yabancı dil) duydum lakin sadece bir kaynaktan ulaştığım bilgi olunca emin olamadım. Kitap bitti ama bende yarım kalmış hissi oluşturdu. Bu hissiyatın oluşmasında ne yazarın ne Milligan 'ın suçu yok. Dediğim gibi iletişimleri engellenmiş. Hatta tedavisine bile engel çıkaranlar olmuş. O yüzden bu yorumu ne kadar kısa tutmak istesemde tutamıyorum. Yorumun başında işlediği suçu söylemiştim ya Billy Milligan çoklu kişilik bozukluğu olan bir akıl hastası olduğu gerekçesiyle bu suçlardan beraat ediyor ve mahkemenin bu kararı tarihte bir ilk. Zaten o yüzden bu vakanın üstüne daha çok düşüyorlar. Tabi ki toplum dışlamaları oluyor. Yetmiyor mahkemenin verdiği kararlar tedavinin ilerlemesini engelliyor. Daha neler neler... Hayat hikâyesine hiç girmiyorum. O zaten sizi derinden sarsacak. Kimse kolay kolay akıl hastası olmuyor. İlla bir etken var. Belki yaşadıklarını yaşamasaydı gençliğinin baharında böyle olmayacaktı. Topluma faydalı genç bir birey olacaktı. Hadi bunları yaşadı. Böyle bir sağlık problemi oluştu. Fark edildiğinde gerekli tedaviler uygulansaydı. Belki de hayatla sadece kendi kişiliği ile mücadele edilecekti. Söylenecek çok şey var ama ne söylesek bir hayat geri gelmiyor. Zihninin derinliklerine inmek beni gerçekten çok etkiledi. Mutlaka okuyun. Çıkarılması gereken dersleri de kaçırmayın. BİLLY 'DEN NOT: BUGÜN ÇOCUĞUNUZA SARILIN. "CANINIZ YANMAZ" LÜTFEN ÇOCUK İSTİSMARININ ÖNLENMESİNE YARDIMCI OLUN.
Billy Milligan’ın Zihinleri
Billy Milligan’ın ZihinleriDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 2020487 okunma
·
263 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.