İktidar ve bütün kurum ve kuruluşlarıyla devlet, özenle korunacak güçlü bir araçtır. Bu aracı yalnızca aydınlanmış, modern bilinç kazanmış sınıflar, seçkinler kullanabilir; eğer bu araç cahil, eğitimsiz, modern bilinç düzleminde henüz daha olgunlaşmamış halk yığınları eline geçerse; her şey berbat olacak: Karanlık aydınlığa, barbarlık uygarlığa, gerilik ileriliğe baskın çıkacaktır. Bu mantık doğal olarak yönetici kesimlere, özgürlük hakları üzerine; aykırı, baskıcı ve totaliter yöntemler kullanma hakkı verir.
Burada paradoksal bir durum var: Siyasal iktidar, bir yandan toplumsal değişmeyi bildik yöntemleriyle otoriter ve baskıcı yol ve araçlarla gerçekleştirirken kendisini meşru görüyor, öte yandan bu otoriter, baskıcı ve zorla değiştirici uygulamaları, benimser göründüğü demokrasi, siyasal katılım, halkın kendini yönetmesi vb. temel özgürlükçü felsefelerle uzlaştırmaya çare arıyor. Zaman zaman “laiklik, demokrasiden ve özgürlüklerden önce gelir; gerekiyorsa laiklik adına demokrasi ve özgürlükler feda edilebilir” türünden düşünceler, işte bu temel paradoksal mantığın anlamlı tezahürleridir. Anlamlı tezahürlerdir; çünkü bu yöndeki görüşleri inanarak ve demokrat olduğunu öne çıkararak savunanlar, gerçekte ise, halka karşı nasıl derin bir güvensizlik içinde olduklarını ortaya koyuyorlar. Bizde bunun en çarpıcı ifadesi: “Halka rağmen halk için” formülüdür. Oysa özgürlükler pazarlık konusu olamaz; toplum eğer kendi geleceği hakkında gerçekten kendisi karar verme hakkına sahip ise ve bu da “demokrasi”nin bir gereği ise, bu hak nasıl olur da pazarlık konusu yapılabilir, vesayet altına alınabilir?
Yazık ki, başından beri özellikle aydınlar, toplumun vesayetinin kendi ellerinde olduğunu düşünüyorlar ve hatta bunu son derece doğal buluyorlar. Tek Parti uygulamaları, baskı ve zorba yöntemleri, onlarda öylesine köklü alışkanlıklara yol açmış ve içlerinde öyle güvensizliklere sebep olmuş ki, bu alışkanlıkları ve güvensizlik duygularını üzerlerinden atmaları mümkün değildir.
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.