Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Lâlettâyin
Balıkçıları izliyordum Kadınlar renkli, uzun etekli elbiseleriyle gülüşüyorlardı Yalıçapkını mahallenin muhtarı Kediler sokak serserisi bu boynuna etir sürmüş kadınların kucağında Çinekopun kokusu yayılıyor pöfür pöfür Bana birkaç demlik şiirler döktürürcesine Pencerelerden bakan teyzeler Tepemde kurusun diye asılmış ıslak çamaşırlar Sanki önceden tanıyormuşum gibi bir bayan geçti Baktı, hüzünlendi biraz; düşlerinde havarık Endişeli ama çokça alımlıydı öylece geldi geçti Kaç demlik devirdim ufak bir çay ocağında Gözüm pencereye ardından saate ilişti Apartmanlarında gürültülerini dinliyorum Onca kodamanın arasından kaçışan gazete sayfaları Hüzün sokağından sola doğru düz rampa çıkarken vardı geldi son birkaç söyleyiş... Ne anlatmak istediğimi bilmiyorum Hayallerimin kiremit taşlarında oturup ballanan dudakları izliyorum Saçların tellerinden hafifçe sallanan mecaz-ı mürselleri süzüyorum Her şey onu hatırlatıyor, sessizlikler, bağırmalar ve... Bu yolları gidenler geliş yolunu şaşırıyor belki bilerek belki de hepten giderek... Yok dertli değilim ayağımı boydan boya saran mantar gibi Telaşlı da değilim beklemelerim yoruldu Kafamın içinde neler dönüyor algılayamıyorum artık Her gün bir posta özlem çeke çeke Artık alışkanlık ve huy oldu, yok anlamadın beni stresli değilim... Evde içemediğim bir bardak çayı İşte konuşturma beni neşeli kafaya bu kadar içemem Neşe benim o bilinçaltımın güzel kızı değil miydi? Daha böyle nasıl gidecek bilmiyorum Bir kere bilmiyorum ki ne derdim var, micazım böyle... Kelimelerim zamanı kontrol ediyor Buna ayak uydurmayan dar sokaklarda kornalara asılıyor Hiç neyse bundan sonraki öyle bomboş dirensin beynimde Kendime bile söyleyemediğim çok büyük sırlarım var benim Benim idam kararımı veren, hayattan onaylı... Yok ben çok dertli değilim Bu sokaklar, caddeler, bağıran kadınlar... Evet, evet tesbihle kara bulutları şutlayanlar Kime baksam öyle yüz hali alıyorum İdam kararımda şeymiş "tutsaklık" diyorlar ya ondan... Bir bardak daha çay koydum Ayağımı esir alan mantar öyle hiddetleniyor ki Hayallerime yürümeye zorluk çekiyorum Evet saat 6'ya gelirken o bayan göründü gözüme Tanışmış gibiydik tanışamamışlık halindeydi gamzeleri Bu kadar çay yeter elbet Sıla-i rahîm apartmanının giriş kapısında Betonun içimi yakan soğukluğunda sigara tüttürenleri izliyorum Gömleğimin cebine sıkıştırdığım şiir bunları anlatıyor bana Peki sen ne düşünüyorsun bu hususta? Dışarı da beni gören ne düşünüyor? Delilik caddesinden yiğitlik sokağına doğru ambulans geldi Dikkatimi çekip de edemediğim sayfaları şimdi düzelttim Balıkçı amcanın lokantasında ağzın yanarak yemeğini yediğinde Seni bilmeyenler nasıl yaşıyordur? Kelimelere iştah geldi ben o kalpten çıkamadım Gözüm gözlerde kaldı ve dudağım kaşındı Ben o sokaklarda çamaşırların kuruduğunu da görmedim Üşütmedi pencerede ki teyzeler, susmadı kodamanlar Huylandım, sen var mıydın? Bu şiirlere başlık bulmak zor herkese benzer gibi Söyleyip dinletememek çetin ceviz Hiç bir şey uymuyor bu zamana kadar Kafalar karmakarışık, düşünceler uyuştu Yok ben sana kendimi anlatamadım ben yorgun değilim... Kelimeler, sözler beni yönetiyor Doyduysan kalkalım kavuşmak vapuru kaçar Ben şiirlerden kaçıp da gelememenin hapsindeyim Duygular karman çorman bilemedim Sen hakikaten ne zaman gelirsen buda burada biter... Kulağımın dibinde türküler, mersiyeler çalınıyor Kalkıp gitmek gece 12leri bulur Fotoğrafına öyle sadece bakarım, severim, mest olurum Sen?.. Gel be artık hoşuma mı gidiyor bu saçma tutsaklık?... Aykut Barış Çelik
·1 alıntı·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.