Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Merhaba canlar... @okuyan_kadinlar_kulubu nün #birharfbirkitap etkinliği için seçtiğim dördüncü kitap olan #kadavramevsimi y'le geldim. Sırf ismi ve kapağı için görür görmez okumaya karar verdiğim, bu yüzden yorumlarından olabildiğince uzak durmaya çalıştığım, kurgu anlatılmaya başlandığında hemen o yorumdan kaçtığım bir kitap olur kendisi. Elimden bırakamadan okuyup, dün gece bitirip rüyasını da gördüğüme göre artık iki kelam edebilirim bence. #cüneytcandaş kaleminden okuduğumuz Kadavra Mevsimi'ni korku-gerilim ya da psikojik-gerilim olarak değerlendirebilirsiniz. Her halükarda aklınızla oynayacağı kesin. İlk etapta karşınıza çıkan uyarıyı dikkate alıp okumaya karar veriyor ve içinizi ısıtacak bir hikaye okumayacağınızı da kabul ediyorsanız buyurun. Akıcı, merakınızı her sayfada taze tutan, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz, bıraksanız dahi aklınızdan çıkaramayacağınız bir kurgu sizi bekliyor. Olay örgüsü ve ilerleyişteki gelişmelerin nasıl zekice yerleştirildiğini görmemeniz mümkün değil. Zaman zaman kendinizi 'ben ne okuyorum' derken yakalayacaksınız. Kişi tanımları sayesinde ismi geçen her karakteri karşınızda bulacaksınız. Mekan ve olay tasvirlerinin canlılığı sayesinde her şey gözlerinizin önünde gerçekleşecek. Asıl güzel olan kısmı söylemedim henüz, bunlar gerilim kitaplarında bulabilmeniz gereken olgular zaten. Her zaman hissedemediğimiz şeyse duymak. Ben duydum. Kadavraların konuştuklarını duydum. Islak ayak seslerini duydum. Neşterin deriye attığı kesiği duydum. Damlayan, süzülen kanlarının seslerini duydum. Anlatılan kaza anında kırılan kemiklerin, parçalanan organların sesini duydum. Gördüm onları, satır aralarında gözlerimi kaçırdım. Atılan çığlık ve ağlamaların seslerini, sürünen bedenlerin seslerini, ölülerin inlemelerini duydum. Korkularını hissettim. Kiminin istediği intikama dahi ortak oldum. Üşüdüm, bazen aldığım koku yüzünden nefesimi tuttum. Farklı karakterleri birleştirmeye çalıştım. Tek kişiyi iki ayrı karakter olarak okuyor olabileceğimden kuşkulandım. Medikalde çalıştığım zamanlarda satışını yaptığım masalar ya da yürüdüğüm sonu morga çıkan koridorlar bambaşka bir boyuta taşındı. Havalandırma ızgaralarını sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Konuyu anlatma huyum yoktur biliyorsunuz. Nacizane kurgudan hiç bir şey anlatmadan çok şey anlatmayı seviyorum. Gerisi sizde artık. Tür olarak ilgileniyorsanız listenize dahil etmelisiniz. Unutmamanız gereken tek şey; "Burada ölüler dirileri eğitir..." "Av olduğum günleri geride bıraktım. Ben bir avcıyım. En karanlık ormanların kuytularında dolaştım, deliliğin sınırında, ölümün kıyısında gezindim ve buna rağmen sağ kalmayı başardım. Ağaçların ardında saklanan gölgeler, yürüdüğüm yolda karşıma çıkacak tehlikeler, artık beni korkutmuyor. Onlarla başa çıkabilirim..." diyor karakterimiz. Peki ya siz başa çıkabilir misiniz? Aynı zihni paylaşan av ve avcı olabilir misiniz? Emin olun, oyun oynamıyoruz... Son bir soru: Yanlış yola girmenizi engellemeye çalışan bir arkadaşa mı sahip olmak istersiniz, yoksa o yanlışın karanlığında sizinle birlikte yürüyebilecek bir arkadaşa mı? Keyifli okumalarınız daim olsun... Kitapla kalın...
İlknur Hellaçoğlu
İlknur Hellaçoğlu
Kadavra Mevsimi
Kadavra MevsimiCüneyt Candaş · Müptela Yayınları · 2020433 okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.