Adamın birisi, Hasan-ı Basri’nin yanına girdi ve: 'Ey imam!. Gök yağmur vermiyor' dedi..
Bunun üzerine Hasan-ı Basri: 'O halde Allah’tan af dile/istiğfar et' buyurdu..
Sonra bir başkası huzura girdi ve : 'Ey imam!. Eşimin çocuğu olmuyor' dedi..
Hasan-ı Basri ona da: 'Allah’tan af dile/istiğfar et' buyurdu..
Sonra üçüncü bir adam geldi ve: 'Ey imam!. Fakirlikten yana sıkıntım var' dedi..
Hasan-ı Basri ona da: 'Allah’tan af dile/istiğfar et' buyurdu..
Mecliste tüm bu olup bitenlere şahit olan birisi: 'Ey imam, Hayret sana!.
Sen bir ihtiyacı için yanına gelen herkese 'Allah’tan af dile/istiğfar et' mi dersin? dedi..
Bunun üzerine Hasan-ı Basri adama şöyle cevap verdi: 'Ey Filan!. Sen Allah'ın şu ayetini okumadın mı hiç ? 'Rabbinizden mağfiret dileyin..
Çünkü O çok bağışlayıcıdır..
Mağfiret dileyin ki,
Üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin,
Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın,
Size bahçeler ihsan etsin,
Ve sizin için ırmaklar akıtsın"..
(Nuh Suresi /10-11-12)