Gönderi

Dreyer'in Ordet/Söz Filminin final sahnesinde, Hz. İsa benzeri bir karakter ölmüş olan yengesini “Tanrı'nın inayetiyle” diriltir. Hiçbir fazlalığa, fanteziye, gerçeküstüne açılan hiçbir yöne sahip olmayan Film, finalinde "hiç olmayacak” bir sahne ile biter. Ancak filmi izleyen, filmin ruhuna ve Hz. İsa'nın hakikatiyle ilişkisine vakıf olan birisine, o ölü diriltme sahnesi asla “Fantastik” gelmez. Zira, yönetmenin asıl işaret etmek istediği, hakikatin sürekliliği ve “yaşıyor” olmasıdır. Mucizeler, insanlık tarihinin bir döneminde olmuş bitmiş bir şey değildir. Yine "yaratma eylemi” başlangıçta gerçekleşmiş ve Yaratıcısı kenara çekilmiş şeklinde düşünülemez. “Her an bir iş üzeredir” Allah ve mucize denen şey bizatihi insanın hakikati ile ilişkili bir oluş biçimidir. Yönetmen, insanın hakikatini hatırla(t)mak için, görünürde gerçeküstü öğeler kullanmıştır; ancak bu öğeler asla Filmin kendi gerçekliği, maneviyatı içinde sentetik bir “Fazlalık” olarak görülemez. Tam tersi, Filmin aktığı şelaledir orası.
Sayfa 161Kitabı okudu
·
184 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.