Booktok'ta çok fazla görünce ve çok fazla seveni olunca direkt aldığım bir kitaptı Dikenler ve Güller Sarayı. Hiç pişman değilim, iyi ki almışım. Keşke devam kitaplarını da alsaydım, en kısa zamanda onları da almayı düşünüyorum.
Kitaptaki olaylar klişe gibi gözükse de, yazarın anlatımıyla konu çok daha güzel olmuş. Feyre çok güçlü bir karakterdi ve benim için güçlü kadın karakterler 1-0 önde oluyor. Kitaptaki en sevdiğim karakter Lucien oldu. Ukala tavrı, şakaları, mükemmel enerjisi ile çok tatlı bir karakterdi. Tamlin, yani erkek karakterimiz çok iyi birisiydi, aslında Tamlin için diyecek bir şey bulamıyorum. Ukala ama bir o kadar da kibar biriydi, hikayenin en naif insanı diyebiliriz bence.
Feyre'nin büyük ablası Nesta'nın baştaki tavrı yüzünden, kafamı duvarlara vurasım geldi ama sonradan sevdiğim bir karakter oldu ve duyduğum kadarıyla devam kitaplarında kendisini daha çok görecekmişiz. Ryhsand... Kitabın 300. sayfasından sonra aramıza katılan o aşık olunan karakter. Tüm kitap boyunca gelmesini bekledim 300 sayfa nasıl geçti hatırlamıyorum... Beklediğime değdi mi? Evet!
Sis ve Öfke Sarayı'nda daha çok seveceğimiz bir karakter olacakmış ama ben daha bu kitaptan bile sevdim kendisini.
Benim çok beğendiğim bir kitap oldu, en kısa zamanda devam kitaplarını alacağım. Okuyun işte ya çok güzel bir evreni vardı.
Lordlar ve Varisler kitabını sevdiyseniz, bunu da seversiniz. Benzer yönleri vardı çünkü. Neyse işte okuyun, okutturun tsk.
ya tamlin'e karsi nötrüm aslında, ryhsand'ı kesinlikle ondan daha çok sevdim ama bi nefretim de yok. svös'nda ne olacak acaba çok merak ediyorum, neden bu kadar nefret ediyorlar acaba spöfpwödğwdşğ ve çok tesekkür ederimm<3