Gerçeklik ummanına derinden bir dalış. Kitap bütün metafiziği, aşkın aydınlanma yöntemlerini reddeden bunun yerine ilk elden duyumsadığımız, eyleme geçtiğimiz, devindiğimiz dünyayı tek gerçeklik olarak kabul eden Zen Budizminden yola çıkılarak yazılmış. Düşünce yerine eyleme önem veren, entelektüel kategorileri-kavramları tümden olumsuzlayan eserde bu unsurlar dünyaya karşı savunmasız - güçsüz insanoğlunun kendini güvende hissetmek adına yarattığı şeyler olarak tanımlanmış. Yazar aydınlanma, metafizik gibi soyut kavramlarla kafa karıştırmak yerine insanın fiilen yaptığı şeyden fazlası olmadığını bundan dolayı zevk peşinde koşmanın bizi yanıltıcı bir dünyaya götüreceği şok-acı gibi deneyimlerin ise bilincimizi şimdiki zamana getirerek gerçekliğe yakınlaştırdığını iddia ediyor. Bu açıdan söylemleri tasavvuftaki çileci bakış açısını da biraz anımsatıyor açıkçası. Özce gerçekliği, olduğu haliyle olumlamanın önemini aktaran bu kitabı şu pasajı ile özetleyebiliriz; "En derin bilgelik, yüzümüzü insanı yoksullaştıran tahayyül gücünden ve kavramsallaştırmadan gerçekliğe çevirmektir. Bu tüm gerçek korkularımızın kaynağı olduğu kadar tüm gerçek zevklerimizin de kaynağıdır. Şayet bilgelik bir yerdeyse, o yer şimdi zaten olduğumuz yerdir: bir köprüden geçerken, bulaşıkları yıkarken olduğumuz yer."

Edepsizlik, Anarşi ve GerçeklikCrispin Sartwell · Ayrıntı Yayınları · 1999118 okunma

·

296 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

başlangıcın çağrısı