Sıradaki Şehir Hangisi?"Altıncı Şehir" in sadece Sıvas' ı vasfetmediğini sizler de fark ettiniz. Altıncı Şehir Anadolu' dur: Elazığ' dır, Maraş' tır, Kayseri' dir, Tokat' tır, Gümüşhane'dir... Kaybettiğimiz bütün insan ilişkileri, bütün eski doku, bütün beşerî boyutlar ve bütün yaşanmış zamanlardır; hepsidir ve artık yoktur! ... Altıncı Şehir, yerini şimdiki keşmekeşlere bırakıp tarih olmuştur.
Ne de güzel yazmış müellif öyle değil mi? Yukarıdaki satırlar için kuracak daha özel bir cümlem, bu hâli tam manasıyla karşılayan bir kelimem olmadığı için sadece "ne güzel" demekle iktifa ediyorum. Kışı güzel, baharı ayrı bir güzel. Çocukları, yaşlıları, şimdi yıkılmış eczanesi, Çerkez' in kahvesi... Hepsi birbirinden güzel. Hepsi bir şehri şehir yapan özellikler.
Mesela Kızılırmak... Bugün hâlâ orada yüzen çocuklar vardır illaki ama müellifin kelimeleriyle yüzen, ekmeği, tuzu evden kaçıran o çocuklar kalmamıştır artık. Müellif de öyle söylüyor.
Eczanelerde iri ve renkli cam kavanozlarda muhafaza edilen kimyevî maddelerden de eser yoktur şimdilerde.Nicedir bu maddeler hassas dirhem terazilerde tartılıp, mermer havanlarda döğülmez. İkindiden sonraya hazır olacak ilaçlar, yerini raftan alınan haplara bırakmıştır. Zaten Alirıza Eczanesi de bir sabah balyoz darbeleriyle yerle bir edilmiş, şehrin siluetinden sonsuza kadar silinmiştir.
Çerkez' in kahvesini okuyup da orayı merak etmemek mümkün mü? Sordum duruyormuş kahve hâlâ. Babadan yadigâr... Oğul işletiyormuş şimdilerde. Şehri bilenler ilk kahveyi orada içer, diyorlar.
Müdürümüz Sıvaslı, kütüphanemizin bahçesini şenlendiren güvercinlerimiz de oradan geldi. Altıncı Şehir' in "Gökyüzü Türkücüleri" başlığından çıkıp gelmiş gibiler. Cinslerine hâkim değiliz ama ezan vakitlerinde "Allah" zikirlerine şahitlik ediyoruz bazen.
Şehre ezelden beri aşina mıyız bilmiyorum ama bir gün oraları görmeye gidecek ve nasipse ilk kahvemizi duvarında Beşir Ayvazoğlu' nun şiiri asılı Çerkez' in kahvesinde içeceğiz.
"Ortada nar gibi kızarmış ördek soba
çerkes emmi' den evvela
sıcacık bir "buyrunuz"
çaylar mı? tavşan kanı, şâhâne
çerkes' in bir kahvesi var
altı kaval üstü şeşâne."