"1917 Ekim Devrimi'nin ardından kurulan Sovyetler Birliği de 'böl ve yönet' ilkesiyle çok sayıda mahalli yazı dili ihdas etti. Bu diller labirentinin yol açacağı anlaşmazlık ve kaos ortamı; Sovyetler Birliği sınırları dahilinde farklı dilleri konuşan, farklı dinlerin müntesibi halkları Rusça konuşan , ateist 'Homo Sovyetus' yaratılması hedefine yöneldi. Bu politikalar , sahip oldukları demokratik avantajlara rağmen çok nüfuslu Türk halklarının dillerini dahi orta ve uzun vadede bütünüyle işlevsizleştirme tehlikesiyle karşı karşıya getirdi."