Yazardan başlayalım, kendisi siyaset bilimi alanında bir akademisyendir. İncelemeye geçmeden önce şunu diyeyim. Bu sitede daha önceden, "yönetim bilimi" üzerine bir kitap incelemesi yapmıştım. Şimdi yönetim dediğimiz siyasal olgunun, bir de "psiko-teknik" tarafından bakalım: İşte bu kitap, yönetim kavramının teorik kısmından ziyade, yönetimin tarihsel, psikolojik ve ampirik taraflarını inceleyen bir kitaptır. Yani bu kitap, "yönetim psikolojisi" üzerine yazılmış bir kitaptır. Dediğim şeylerin daha iyi anlaşılması için, kitabın içeriğini yirmi üç başlıkta irdeleyelim: -yönetim kavramının tanımı (1), multi-disipliner taraflarını (2), çalışma alanı ve inceleme nesnesini(3), evrenselliği ve doğası üzerine bir giriş bölümü (4) ile kitap başlıyor; modern aklın yani modernitenin ürettiği araçsal akıl üzerine eleştirisi (5), makine ile aletin, işbölümü-zaman-mekan arasında yarattığı farklarını (6), manifaktür ile (yani zanaatkar-atölyesi ile) maşinofaktürün (yani fabrika tip üretimin) arasındaki farkları (7), ve modern aklın iktidar ve otoriteritesinin, politik insan üzerindeki etkilerini, siyaset felsefesi aracılığıyla anlatarak devam ediyor, mesela Hannah Arent gibi (8); kitabın devamında, bilimsel anlamda "yönetim" düşüncesini (taylorizm) ve bu bilimsel düşüncenin fordist üretim üzerindeki etkilerini (9), emeğin-mekânın-zamanın-sermayenin standart hâle getirilmesi sürecini -yani standardizasyon hâlini- (10), "ölçek ekonomisi" ile "çeşit ekonomisi" arasındaki farkları (11), "montaj hattı" ve "model T otomobiller" üzerinden, fabrika tipi üretimin analizi (12), fordizmin içsel çelişkileri/paradoksları ve fordist üretimin refah devleti ile ilişkisini anlatarak üçüncü bölüme geçiyor (13); biraz soluklanın, daha sonra bu bölümde, refah devleti ile fordizmi eleştiren (14), ve fordist üretim metodlarının çalışan üzerindeki etkilerini azaltmaya çalışan yeni siyaset okulları anlatılıyor; davranışçı okulun işçi kuramları, dünyanın Amerikanlaşması süreci, ve son olarak post-modern yazarların kapitalizmi eleştirmesi, Heidegger gibi (15); ve son bölüme gelelim, bu bölümde refah devletinin ve fordist üretim metodlarını reddeden yeni düşünsel akımlar anlatılıyor; "küçük güzeldir" felsefesi ile zanaatkar tipi atölyeye öykünme süreci (16), post-fordist okulların işe yaramaz önerilerinin eleştirisi (17), küresel meta zincirleri (18), montaj ve fason sanayi (19), kapitalist sistemdeki çevre ülkeleri ile merkez ülkeleri arasındaki kaynak ilişkileri (20), çok uluslu şirketler (21), kamu tercihi okulu (22), ve çağdaş kamu yönetimi paradigmalarına kısa bir bakış ile (23), yazar kitabı kapatıyor. Evet, okurken zorlandınız, anlamadığınız yerler oldu. Bu ne anlatıyor dediğiniz yerler oldu. Belki metinde net bir şekilde ifade edemedim. Size dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Şunu diyebilirim: bu kitap, başta siyaset bilimciler olmak üzere, sosyoloji, psikoloji, ekonomi, felsefe alanına ilgi duyan herkesin okuması gereken bir kitaptır. Kitap, yönetim alanına dair bana o kadar çok şey kattı ki, iyi ki okumuşum dedim. Puan olarak: 9/10 veriyorum. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

Makine, İş, Kapitalizm ve İnsanAhmet Alpay Dikmen · Pratika kitap · 201318 okunma

·

147 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cemil Meriç okuru