··
4,447 views
Bir tarihçi olmasaydım da incelemenizi 23.paragrafa gelene kadar göz atarak okurdum.İlk 22 paragraf Sakarya Meydan Muharebesi hakkında bir makale’ye daha çok benziyor.23.paragraftan itibaren kitap hakkında bir fikir sahibi oldum.Bir kitabı incelemek nasıl olmalı üzerine bir kez daha düşünmeme sebep oldu bu kitap için yazdıklarınız.
Emeklerinize sağlık:)
Cumhuriyet tarihi ile kitap okuduğumda yazıyı ona göre yazıyorum aslında, okurun anlayacağı bir hazırlık yapıyorum, kitabın incelemesini gerçek anlamda yapmak özellikle işin içine Harp Coğrafyası giriyorsa en az 50 60 sayfalık analiz gerektirir, çünkü her cephe, her bölge, her tarruz, karşılıklı olarak her grup, tümen, süvariler, topçular, haberciler, İsyancılar, İtilaf devleti grupları, bizim komutanlar, karşı tarafın komutanları, iç çekişmeler, özel bilgiler derken muazzam bir sayfa yükü çıkar, ben yazabilir miyim, evet yazarım, büyük keyifle ama kitap zor okuyan hatta tarih az okuyan insanlara bunları okutmak çok zor. :)
Kitabın ne anlattığını yani kitabı anlamışsak bir kaç satırla bile ne anlattığı kısaca ifade edebilir, okuru ikna edebilirsiniz. Fakat içini açtığımızda, yani konuları anlatırken de ne kadarından bahsettiğimiz önemli, ben çok fazla anlatmadım, kitabı okuyacak okur az çok ne ile karşılaşacağını, bilgi bombardımanına tabi tutulacağını anlamıştır. İşin içine rakamlar, cephe fotoğrafları, haritalarda girince kafa yormadan laf olsun diye okunacak kitap değil. Öyle okuyanları anlamak zor olmaz, nasıl kitap soruna, iyi kitap, harika kitap gibi cevaplar gelecektir.
Ön hazırlık açısından Selim Erdoğan Twitter hesabı fazlasıyla beklentiyi karşılar. :) Beğenmenize sevindim, okuyanlara da faydalı olması nedeniyle.
İşte ben böyle incelemelere bayılıyorum, direkt karakter tanıtımından girip eseri özet geçen türden değil de, esere konu olan olayların ve detaylarının alttan alttan metine yedirilmiş olması beni ziyadesi ile tatmin ediyor. Arka planı görme, bilme şansım oluyor. Gerek verdiğiniz ön bilgiler, gerek aralara serpiştirdiğiniz kaynak kitaplar gerekse Sakarya tahliliniz açısından benim için çok faydalı ve lezzetli bir inceleme oldu. Zira ben, o bahsettiğiniz, az tarih okuyan tayfadanım, bu sebeple böyle tarihsel eserler okuyup, layığıyla analiz edenlere çok imreniyorum, maaşallah 🤣 Linkini verdiğiniz siteyi de ilk kez gördüm, biraz bakındım, öykü ve şiirler iyi olmasa da incelemeleri başarılı buldum. Elinize emeğinize sağlık.
Türk Kurtuluş Savaşı gerçek anlamda anlaması ve anlatması kolay gibi gözüken ama işin içine girdiğinde çıkılamayacak bir hale bürünen savaştır. Çünkü tek bir savaş olmamakla birlikte, at izinin it izine karıştığı da bir savaştır.
İçinde Birinci ve İkinci İnönü, Kütahya-Eskişehir Sakarya Meydan Muharebesi, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve devamında İzmir'in işgalden kurtuluşu geliyor. Bunun haricinde çeşitli yerlerde az ya da çok çarpışmalar da var.
Biz genel olarak bu konuları ya çok basit öğreniyoruz ya da biyografi kitaplarında birkaç sayfaya yedirildiği için biliyoruz sanıyoruz. Halbuki çok detaylı, 700 km'lik bir cepheden bahsediyoruz, yani akıl mantık işi değil.
Şimdi Büyük Taarruz kitabının sonlarındayım, birkaç güne o kitabında incelemesi gelecek, o biraz daha detaylı olacak düşüncesindeyim.
Faydalı olduysa ve bilgi aktaramı gerçekleştiyse ne mutlu, sevindim buna. :) Tarih okumayan okurlara her incelemede bir hediyem oluyor artık haddimizi aşıyoruz ama ne yapalım, bilinçli bir karar bu. :)
Bilene bilmeyene, Sevr hakkında Mondros hakkında ve Sakarya Meydan Muharebesi hakkında okumuş olana ya da olmayana kısacası herkese hitap edecek muhteşem bir inceleme ve yazı Murat. Hazır 30 Ağustos Zafer Bayramı da geliyorken, bilgilerin bir kez daha üstünden geçmek için bire bir. Büyük Taarruz'u da yazıda önerdiğin diğer kitapları da edinip inceleyerek okuyacağım. Emeğine sağlık arkadaşım...
Teşekkür ederim Fazi, okuyanlara faydalı olması dileğiyle. 30 Ağustos özelinde Büyük Tarruz'u yetiştirmeye çalışıcam. O yazıda da kitap önerileri olacak, sağ ol yorumuna sağlık. 🙏
Tarih , üç kuşağın hatırladığından ibarettir derler ..
"Unutma! Unutturma !" diyoruz biz de :)) malum , "konu önemli " :))
Kesinlikle önemli abla. Ne unutulacak, ne de unutturulacak zaferler, bugünleri borçlu olduğumuz zaferler. Sağ ol! :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.