··
468 görüntüleme
İstanbul Sözleşmesi’nin haberlere düştüğü günden beri bir şeyleri okumak istiyor, sürekli erteliyordum. Birazda meslek itibari ile gördüğüm vakalar aklıma geliyor, “dayanabilir miyim?” diye düşünüyordum. Başıma geldi. Şimdi öyle bir yükün altına girdim ki rıza kavramı üzerine yapılan felsefi tartışmalara bakıyor, makaleleri okuyorum. Aklıma öyle bir yerleşti ki...
Ben maalesef dayanabildim okurken. Roman okuyormuş gibi düşünmeye çalıştım her sayfada; hepsi zeki bi yazarın kurgusuymuşçasına. Anca öyle bitirebildim. Yalnız şu kadarını söyliyim, birilerinden ve bişilerden eskisinden daha çok korkuyor & nefret ediyorum. Aynı kitapları okuduğumuz için ne dediğimi anladınız bence. Değindiğiniz üzere İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması eşittir bu kitaplarda yazanların misliyle katlanarak artacak ve kimsenin bişi yapmamaya devam edecek olmasıdır. Çok üzgünüm...
Sonuna kadar haklısınız. Ben şu anda bir dizi ile kendimi terapiye başladım. Psikolog bir arkadaşımın tavsiyesiyle.
Unbelievable
Dizi mini bir dizi. 8 bölüm felan. Konusuna bakınca ne alaka diyebilirsiniz. Çünkü hikaye profesyonel bir tecavüzcünün yakalanması üzerine kurgulu. Biraz polisiye kıvamında. Ama suç cezasız kalmıyor, siz bir adım atın havası var. Daha detaylı araştırıyorum. Zaman zaman isterseniz paylaşabilirim.
Ah onu izledim ben, neredeyse 1 sene oldu veya daha eskidir. Maalesef şahane bir dizi olmuş, kadın dedektifin kararlılığı sayesinde evet suç cezasız kalmıyor. Ancak işte kurbanların girdiği bunalımdan kurtulmaları da keşke o denli hızlı & etkili olabilse. Ne kötü kimsenin size inanmadığı bi dünyada mağdur olmak :( iyi seyirler dilerim, başka güzel projeleri de paylaşırsanız sevinirim..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.