Merhaba arkadaslar uzun zamandır bu kitabi okuyordum ve okuduğum her bölümde büyük bir farkındalık yüklendi beynime. Kadın ve hayvanın gördüğü ortak işkenceler hem içimdeki feministi uyandırdı hem de vejetaryen olmaya oldukça yatkın hale getirdi. "Hayvan cinayetlerinde, tehdit edilen kadınlar ve çocuklar kayıp göndergedir." gibi bir quotation zaten birçok alanda aydınlanmamızı sağlıyor. Et yemenin onaylanmış bir action olması ise hayvanın parçalarından leziz yemekler olarak bahsetmemizden kaynaklanıyor. Dişi hayvanların ve kadınların insan gözündeki değeri sıfıra inmiş seviyede; bundan dolayı, her iki tür de birey veya canlı olması hiçe sayılarak sadece mal olarak görülüyor. Kitapta bunun gibi birçok bilgi, aydınlatıcı ve akla yatkın sebep-sonuç ilişkileri ve birbiriyle bağlantılı çok fazla düşünce/yaşam stili mevcut. Bunların her biri beni veganlık veya vejetaryenliğe bir adım daha yaklaştırmasına rağmen kitap dışı yaptığım araştırmalarda insanın vejetaryen değil de omnivor olması gerektiği savunuluyor (bkz: evrim agaci). Yine de bu kitap bana her şeyin dengeli olması gerektiği, insanın yaşayan ve değer görmesi gereken tek canlı olmadığı konusunda daha da bilinçlendirdi. Vejetaryen olma yolundaki sonucuma varacak olursak, az ve öz miktarda et yiyecek ama elimden geldiğince uzak duracağım.

Etin Cinsel PolitikasıCarol J. Adams · Ayrıntı Yayınları · 2013714 okunma

·

694 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nisasa