Necip Fazıl'ın Düşünceleri ve Yaşantısıyla Hesaplaşması
Kitap üç bölümden oluşuyor; Kendi içsel muhasebesini yaptığı hesaplaşma, tarihte yobaz ve yobazlık, son olarak Türkiye ve komünizm...
Kitabın ilk kısmı olan hesaplaşma bölümünde, üstadı Abdulhakim Avrasi, nefsini terbiyede örnek aldığı Gazali'den çokça bahsediyor. Ayrıca sosyal adalete, demokrasiye, sosyalizme, Kıbrıs harekatına ve Adnan Menderes dönemine dair ağır eleştirileri de dikkat çekiyor. Ayrıca " Keşke dilimiz Arapça olsaydı!.." (s. 45) diyerek tartışmalı bir konu üzerine de görüşlerini belirtiyor.
Kitabın ikinci kısmı, tarihte yobaz ve yobazlık. Bu bölümde genel olarak Prens Sabahaddin'e, Kanuniye, Nizamı Cedid ordusuna, İslam'a düşman aydınlara, İbn-i Teymiyye ve Emile Durkheim'ın taklitçisi olduğu için Ziya Gökalp'e ağır eleştirilerde bulunuyor. Ayrıca kitabın bütününde Necip Fazıl felsefeyi saçma bulsa dahi Sokrates'in idealist yapısından ve insanların düşüncelerini sorgulatmasından etkilendiği görülüyor. Yabancı düşünürlerden Pascal'ı ve Şekspir'i ziyadesiyle zikrediyor.
Kitabın son bölümü Türkiye ve Komünizm. Necip Fazıl komünizm ve sosyalizm düşüncelerine aşırı karşı ve yazılarında bu durum net şekilde görülüyor. Ama bu karşıtlığı zıt görüşü okumadan, tefekkür etmeden değil. Tam tersine komünizmin diyalektiğini aldığı Hegel'i, Marx'ı, Engels'i ve Lenin'i görüşleriyle ve eylemleriyle ele alarak eleştiriyor. Ayrıca bir şair olarak Nazım Hikmet hakkındaki görüşleri ve başından geçen olayları nakletmesi de değerli bir durumdu. Nazım Hikmet'in şiirine fazla laf etmese bile Maykovski'nin kopyacısı olarak görmesi onu tanıyan birisi olarak dikkat çeken bir ayrıntıydı.
Necip Fazıl 
Yolumuz Halimiz Çaremiz kitabında belirttiği gibi bir şairin şiir yazmadan önce çile çekmesine, yazdığı kelimeleri yaşantısında göstermesine çok önem veriyor. Yazılarında çokça 'Şekspir' üzerinde durması özellikle piyes yazılarında ondan etkilendiğini gösteriyor.
Son olarak, Necip Fazıl komünizme karşı olsa dahi karşıt düşüncedeki insanlarla (örn. Nazım Hikmet) oturup sabaha kadar sohbet etmesi, onların kitaplarını okuyup düşüncelerine antitez geliştirmesi okuyanlar için ibretlik bir ayrıntı. Zira siyasi ve ideolojik kutuplaşmanın üst düzeyde olduğu günümüz toplum yapısında tartışmaya, münazara yapmaya ihtiyacımız var. Namık Kemal'in dediği gibi " İnsan cahili olduğunun düşmanıdır." 60-80 dönemlerinde öyleymiş şimdi daha beter haldeyiz. Düşmanı olduğumuz değil, inandığımız davalara dahi cahilce yaklaşır durumdayız. Dini ve siyasi boyutuyla ele alınabileceği gibi edebi ve sosyolojik olarakda değerli eleştiriler barındıran bir kitaptı. Keyifli okumalar...
·
205 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.