Gönderi

238 syf.
·
Not rated
Kitap düş ile gerçekliği beraber sunan bir yapıya sahip fakat burada puslu olan düş değil gerçekliktir. Zira düşler zaten her daim pusludur, burada nitelendirilen pus sıfatını hak eden, kitabın içerisindeki gerçekliğin ta kendisidir. Allahım ben ne okudum dedirten bir kitap kesinlikle :) Kitabın girizgâhı şöyledir: “Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki, kun-ı Kâinattan 7079, İsa Mesih’ten 1681 ve Hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Kostantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı.” Olaylar bugünkü İstanbul olan Kostantiniye'de geçmektedir. Aslında olaylar, karakterler, yaşanan herşey kitabın kahramanı olan Uzun İhsan Efendi'nin düşlerinden ibaret. Uzun İhsan Efendi:"Gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Düşünüyorum ama sadece ben var değilim, düşündüğüm için asıl sizler varsınız. Sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz." der. Astsal seyahete çıkarak uyuduğu yerde dünyayı gezerek, tüm gördüklerini not edip "Puslu Kıtalar Atlası" adında bir eser yazan Uzun İhsan,eserinde oğlu Bünyamin'e şu dizeleri yazar: "Sevgili oğlum seni sevmek, sarılmak,öpmek ve başını okşamak isterdim ama düşlere dokunmak mümkün olabilir mi? Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun bin bir halinden korkma. Hoşçakal oğlum, hoşçakal benim sevgili biricik düşüm." #okudumbitti #puslukitalaratlasi #ihsanoktayanar
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048.9k okunma
·
90 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.