Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

708 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
İlyada okumak, şimdiye kadarki en ilginç okuma deneyimlerimden biri oldu. *** Bir kere, mitolojinin yabancısıyım. Hadi isimleri, olayları, tanrıları ve insanları birazcık okuyup dinleyip oturttum diyelim. Ben fantastik unsurların da bir miktar yabancısıyım. Yani tanrılar, savaşan taraflardan birini hop diye bir anda savaş meydanından kaçırıp kurtardığında kafam çok karışıyor. “Ne oldu şimdi? Haksızlık oldu ama?” sorularımla baş başa kalıyorum. *** İkincisi, 28 yüzyıl öncesinden bahsediyoruz. 28 yüzyıl! Hayal etmeye çalıştığımda hayal gücüm ortadan ikiye çatlayacak gibi oluyor. *** Üçüncüsü: biçim! Ben, nesirden başka bir şey okumayan ben, bir anda 15600 dizelik bir destan okurken buluverdim kendimi. Benim okuma tercihlerimin dışında olsa da, düz yazıya dönüştürmek yerine şiirsel anlatımın muhafaza edilmesi kararını anlıyor ve takdire şayan buluyorum. Şunu da unutmamak lazım ki bu çeviri, bir şair istihdam etmiştir! A. Kadir, çevirmen Azra Erhat hanımefendi ile birebir çalışmış ve dolayısıyla metnin şiirsel ritmi bir şair tornasından geçerek okura ulaşmıştır. Bu özen, bu emek benim bir okur olarak koltuklarımı kabartıyor. Sizi bilmem. *** Çeviri demişken! Yeni bir yazar/çevirmen crush’ım var artık: Azra Erhat. 70 küsur sayfalık önsözü bitirdiğimde o kadar heyecanlandım ki oturup Azra Hanımın hayatının, kitaplarının, çevirilerinin detektif gibi peşine düştüm. Ve utandım. Ben bu kadını nasıl bilmemişim 33 yaşıma kadar? Böyle eğitimli, kültürlü, çok dilli bir akademisyen, yazar, çevirmen -aslında dört başı mamur bir aydın! Üstelik, kenara çekilmemiş, aydınlığını sırça bir köşke hapsetmemiş. İlyada ve Odysseia gibi kültür miraslarını Türkçe diline, ve layıkıyla- kazandırmak gibi yüksek hizmetler sunmuş. Canım Hocam Yasemin Işıktaç’ın çeşitli vesilelerle söylediği gibi “zekasının zekatını vermiş”. Bu aydın kadının, fikri üretime sunduğu hayatı beni kendi hayatım ve yapmak istediklerim konusunda düşündürttü, daha çok şey yapmak ve yaptığım şeyleri daha iyi yapmak için teşvik etti. Bir çevirmenden, bir önsözden daha fazla verim alan varsa, bir adım öne çıksın. Yoksa da herkes Azra Erhat ile tanışsın. *** Ufak bir not olarak ekleyeyim: İlyada’yı tamamladığım gece oturup Troy filmini tekrar seyrettim. Filmi izleyince önsözdeki şu uyarı iyice anlam kazandı: İlyada, diyordu önsözde Azra Erhat, Troya Savaşı’nın değil, Akhilleus’un hikayesidir. Troya Savaşı’nı baştan sona İlyada’dan öğrenmek için kitabın başına oturanlar hayal kırıklığına uğrar. Zira İlyada’da anlatılan, 10 senelik savaşın 9. yılındaki 51 günlük bir periyottur. Film ise doğrudan, ve elbette oldukça kısaltılmış ve kimi zaman karikatürize edilmiş şekilde, Troya savaşını anlatmaktadır. Eğer özel olarak savaşı merak ediyorsanız, ve belki azıcık genç Brad Pitt görmek isterseniz, film bence çok eğlenceli bir 3 saat vaat ediyor. İlyada’nın kendisini okumak ise, gerçek destanla iletişime geçmenin eşsiz keyfini sunuyor. *** Beni bu ilginç ve zorlu okumaya teşvik eden #antikyunanokuyoruz ekibine ve en çok da Merve Gürbüz’e şükranlarımı sunuyorum. Eylül ayında Odysseia ile devam edeceğiz. İşin komik yanı, filmde Odysseus karakterini canlandıran Ned Stark, şimdiden Odysseia kitabının yüzü oldu benim için. Her sahnede Odysseus’u Ned Stark olarak hayal ediyor olacağım  *** Sevgiler efendim!
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma
·
2.505 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.