En ilgimi çeken nokta şu oldu,
Sözde kızlar döneminin diğer örneklerine göre farklı bir teknikle yazılmış. Milli Mücadele döneminde kültürel yozlasma istanbul'un elit kesimi üzerinden anlatılıyordu. Lakin sözde kızlar romanında ana karakteri mebrure olarak görebiliriz. Ama kitabın ana karakteri bence hatice. Yani nam-ı diğer Belma. Direk belma ve Behiç üzerinden bir hikaye olsa sanırım daha severek okurdum. Mebrure kitapta adete sırıtmış... Birde onla ilgili çok havada kalan olaylar var. İstanbul'a gelene kadar neler çekti, babasına kavuştumu bilmiyoruz. Bu nedenle kitap mebrure yi ve babasını anlatmıyor. Hatice üzerinden toplumu uyarılıyor. Ve bu uyarıları kafanıza vura vura yapıyor. Güncelliğini insanlık var oldukça asla yitirmeyecek bir kitap. İnsanlık sürdükce behiç gibiler hep var olacak.