Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Çizgilerin Sihirli Gücü: Resimler, renkler ve şekiller çocukların kendini ifade ediş biçimidir. Eğer çocukların özgürce duygularını ortaya koymalarını istiyorsak onlara kağıt ve kalem vermemiz yeterlidir. Sonucunda ortaya çıkan duygu seline hayran olabiliriz. Biz kendimizi daha çok sözlü veya yazılı şekilde ifade ederiz. Ya çocuklar? Henüz konuşmayı yazmayı bilmeyen, daha sözcükleri yeni yeni sökmeye başlayan bir çocuktan kendini bu iletişim kanallarını kullanarak ifade etmesini beklememiz anlamsız olacaktır. Peki olması gereken iletişim kanalı nedir? İşte Haluk YAVUZER burada devreye girmiş çocukları resimlerle bir araya getirmiş ve onların yaptıkları çizimlerden ilham almıştır. Çocukların çizimleri, biz ruh sağlığı çalışanları için de oldukça önemlidir. Çünkü resim, çocuğun kendini ve çevresiyle ilişkisini ifade ettiği iletişim yoludur. Resimlerden elde edebileceğimiz bilgiler çocuğun tedavi sürecine de anlamlı katkı sağlayacaktır. Bu konuda salt çocukların çizimlerinden yola çıkmak bizi doğru sonuca götürmeyecektir. Asıl olan resmi tedavide yardımcı figür olarak kullanabilmeyi başarabilmektir. Bu durumda oyun ve masal terapisi gibi bir terapi çeşidi olarak resmi de kullanabiliriz. Çocuğun çizdiği çizimin bütününe bakmak veya ayrıntılara girerek incelemek, bize farklı yönlerden bilgi kaynağı olacaktır. Örneğin; Çocuğun çiziminin geneline baktığımızda bir aile resmi çizerken kendini diğer aile üyelerinden uzakta ve daha alçak bir seviyede çizmiştir. Ayrıntılı baktığımızda ise, kendisi dışındaki aile üyelerinin göz bebekleri daha iriyken kendi gözbebekleri daha ufaktır. Bu gibi ipuçlarından çocuğun kendi ve çevresini nasıl gördüğü hakkında çok faydalı fikirler edinebiliriz. Kitapta parçalanmış aile ve kayıp yaşamış çocukların çizimleri benim çok ilgimi çekti. Çocuklar, yaşananların tahmin ettiğimizden daha fazla farkındalar. Örneğin; bir resimde boşanmış ebeveynlerini sanık sandalyelerinde çizen çocuk, onların ailelerini bozdukları için 10 yıl hapis cezası verildiğini ve aslında kendi içinde ebeveynlerini yargıladığını görebiliyoruz. Belki bunu çocuğun davranışlarından tam olarak kavrayamıyor olabiliriz. Fakat resim yoluyla açıkça kendini ifade ettiğini, kendi hissettiklerini özgürce ortaya koyduğunu görebiliyoruz. Bir diğer ilgimi çeken kısım da, çizimlerinde cinsel organlara sıklıkla yer veren çocukların problemli veya bu konuda daha fazla endişe duyduğu ve dürtülerini kontrol etmekte zorlandıkları ifadesiydi. Resimleri, projektif olan ve olmayan şeklinde sınıflandırıp çocuğun zeka düzeyini, gelişim aşamasını (çizim gelişim aşamaları, örneğin; karalama, şema vs.), çocuğun ailedeki yerini belirleyen bir ölçüt ya da bu ilişkiyi belirlerken yardımcı kaynak olarak kullanılabileceğini kitabın kuramsal kısmında okuyoruz. Fakat benim fikrimce çizimler bize ipuçları verir ama bazen de yalnızca çizmek için çizeriz. İşte bu ayrıntıyı fark edebilmek için ise, çocuk hakkında yeterli bilgiye sahip olmak ve insan bilimi konusunda uzman olmak çok önemlidir. Aksi durumda çizimler hakkında çocuğun yararına olmayan yorumlar yaparak tedavinin iyileştirici gücünü yavaşlatabiliriz. Kitabın sonlarına doğru da resmi zeka ile ilişkilendirerek bir bilgiyi ortaya koyan YAVUZER, yaratıcılığın zeka ile ölçülemeyeceğini ve zeka seviyesi düşük veya yüksek olan bir çocuğunda yaratıcı resimler çizebileceği belirtiyor.
Resimleriyle Çocuk
Resimleriyle ÇocukHaluk Yavuzer · Remzi Kitabevi · 2019591 okunma
·
239 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.