Pessoa ile tanışmam bu kitap sayesinde oldu. Aslında Uzun zamandır okumak istediğim bir kitabı vardı o kitabı bulamayınca bunu okumaya karar verdim. Kısacası yazar ile tanışmam bu kitap sayesinde oldu. Ophelia’ya Mektuplar benim için çok özel ve değerli bir eser oldu. Fernando’nun bu eseri Ophelia’ya yazdığı aşk mektuplarından ziyade kendi hayatından da izler taşıyor. Bu mektuplar bazı duygularımı tekrar canlandırdı. O kadar güzel ifade etmiş ki sevgiyi, sevgiliyi... Ophelia’ya Mektuplar’ı bitirdiğimde Fernando ne kadar güzel sevmiş sevgisine sahip çıkmış dedim gerçek bir aşk kahramanı. Fernando’nun mektupları öyle akıcı ki okurun yüreğine doğru su gibi akıyor. Şu sözlerle derinden hissediyorum Fernando’nun aşkını: Aradan dokuz yıl geçmişti... Koca dokuz sene... “Yazışmalarımız ve görüşmelerimiz tam olarak kesildikten çok sonra, Doğum günlerimiz için birbirimize telgraf çekmeyi sürdürdük. En son aldığım, öldüğü yıl olan Haziran 1935 tarihini taşıyor.” İşte sevgi, sevdiğinin doğduğu güne de sadık kalabilmek o günü anımsayabilmek ve kutlayabilmektir. Aradan geçen bazen sadece zamandır, duyguların bu zamanda nasıl şekillendiği ise kişinin kalbindeki duyguların yoğunluğu ile ilgilidir. Eğer kalbin daha çok kin ve nefret tohumu ekerse dünyaya kötü bakarsın. Ama kalbin güneş parlatırsa dünya artık senin için aydınlıktır. Fernando Pessoa kalbindeki güneşi hiç söndürmeyen bir aşık. Dilerim kalbinizdeki güneş hiç sönmez. Keyifli okumalar diliyorum, kitapla kalın...

Ophelia'ya MektuplarFernando Pessoa · Sel Yayıncılık · 2021791 okunma

·

663 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yâsemin Gül