Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

319 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"İnsan bile olamadıktan sonra, mantıkçı olmak neye yarar?"
Wittgenstein 'ı okumak isteyen bir okur olarak Cogito' nun bu sayısı hep listemde bir kurtarıcı gibi yer alıyordu, çünkü Tractatus Logico-Philosophicus'u bir solukta okuyup bitirmek, hiç okumamış olmaktan çok da farklı değildi :) Elbette Wittgenstein 'ı diğer felsefecilerden ve mantıkçılardan ayıran en kuvvetli yönü, taklit edilemez düzeydeki kendi üzerinde çalışma yetisiydi... Bu onun karmaşık oluşunun nedeni değildi, aksine insan olağanüstü karmaşıklığıyla keşfin asıl merkeziydi... O sadece buna biraz daha yaklaşmayı başarmıştı... "İnsan kafasının içini boş şeylerle doldurmamalı." derken kırk kat giydirilmiş felsefi söylemlerin cezbesine kapılmanın anlamsızlığına değinmek istiyordu. Birgün Viyana' da köktenci pozitivistlerin yoğunlukta olduğu bir toplantıda konferans vermek üzere çağrıldı ve bütün konuşma boyunca Rabindranath Tagore'nin şiirlerini okudu :)) Wittgenstein 'ın benim açımdan en dahiyane buluşu; insanın makam, mevki ve ün peşinde koşmasının düşüncelerini zehirlediği gerçeğine ulaşmış olması...' Ben şahaneyim.' demek,'benden olsa olsa bundan sonra şahane bir ceset olur' demektir. Zira insanın ruhuna uzaktan bakmak gibi bir meziyeti yoktur, bu küçük bir balığın, bütün okyanusu görebildiğini iddia etmesi gibi bir şeydir... Bu nedenle ışığı talep edebilmenin tel koşulu karanlığa gönüllü olabilmektir... Yakın dostu Russell cemiyet içerisinde akıl uleması geçinenlerin ortamından uzak durduğu için Wittgenstein'a , "sen delinin tekisin" dediğinde, "Tanrı beni zihin sağlığından korusun." cevabını vermişti... Bir yer edinmiş olmanın kuvvetle reddedilişiydi bu, felsefe ben düşündüm, vay be nasıl da düşündüm demek değildi ona göre ; düşünceye yenilmemekti... Onu dünyanın sayılı zenginleri arasına sokacak aile mirasını reddedip üniversitedeki çalışmalarını yeğlemiş olması etkileyiciydi... Her dersini bitirdiğinde soluğu sinemada alıp western ya da müzikli komedi izlemesi de keyifli bir ayrıntıydı. Tractatus logico-philosophicus'un arkasında yer alan boş on - oniki sayfa, yazarın okuyucuya, okudukIarından hiçbir şey anlamadığında kinini kusabilmesi için bir hediyeydi. Editörüne bunun için özel ricada bulunmuştu. Ben bunları fazlasıyla hakettim, ne desen haklısın, ipin ucunu kaçırdığım doğrudur kadirşinaslığıydı :) Derginin bu sayısı, fikirleriyle, eserleriyle, yaşamıyla muazzam bir Wittgenstein çalışması olmuş, emeği geçen herkese (özellikle o ağır metinleri sabırla çeviren arkadaşlara) teşekkür ederim... Hele hele hakkında kaleme alınan bazı yazıları kendisi okusaydı, büyük bir keyif alırdı diye düşündüm. Çetin makalelerin yer aldığını, zaman zaman şakaklarımı zonklatırcasına beni zorladığını eklemeliyim... Keyifle okuyun.
Cogito - Sayı 33
Cogito - Sayı 33Cogito Dergisi · Yapı Kredi Yayınları · 200244 okunma
··
923 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.