Aile, geleneksel cinsiyete dayalı rollerin var olduğu, yeniden üretildiği ve pekiştirildiği kurumların başında gelmektedir. Erkeğe verilen aile reisliği görevi kız çocukların ve kadınların toplumsal konumlarını büyük oranda belirlemektedir. Geleneksel toplumsal yapı içinde kız ve erkek çocuklara yönelik beklentiler, yetersiz sosyal destek mekanizmaları kız çocukların gelecekteki rollerini de etkilemekte ve onları kısıtlamaktadır.
Oysa, çağdaş insan hakları kavrayışı, tüm insanların özgür doğdukları, eşit haklara sahip oldukları ve ayrımcılığın kabul edilemezliği temelinde yükselmektedir.