Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Amerika’ya daha ilk ayak bastığımda başlamıştı gariplikler silsilesi. Bilen bilir, yurt dışında okumaya gittiğiniz zaman üniversite size bir “host family” ayarlar, yani sizi misafir edecek Amerikan aile .. Siz de hem seyahatin yorgunluğunu atlatır hem de bu sırada kendinize kalıcı bir yer bulursunuz. Benim kalacağım aile de şimdiye kadar tanıdığım en iyi ve yardımsever insanlardan olan Drosnocklardı ( “Dıroznok” diye okunur). Ne var ki Drosnock ailesi beni havalimanında uzunca bir süre bekletti. Ta neden sonra yanıma geldiklerinde bana, “Biz seni aslında gördük ama senin bizim beklediğimiz ‘Türk’ olduğuna bir türlü inanamadık!” diyerek serzenişte bulunmasınlar mı! Ben de onlara nasıl bir Türk beklediklerini sorduğumda, “Ne bilelim, işte sakallı, üstünde Orta Doğu kıyafetleri falan olan birini beklediklerini,” aslında biraz da bu “Orta Doğu” kültürünü tanımak için bir “Türk”ü misafir etmek istediklerini anlattılar. Hatta bir ara bana kotu ve üstümdeki tişörtü aktarma yaptığım New York, Kennedy Havalimanından mı alıp üstümü değiştirdiğimi sordular! Lafın kısası, ben Drosnocklara göre biraz fazla “Batılı” ve “olağan” görünüyordum. Sonraki günlerde aramızdaki diyalog arttıkça soruların dozu ve garipliği de artıyordu. Piramitlere yakın mı oturuyordum, bizde de 4x4 cipler ve otobanlar var mıydı, evim çölde miydi ve dört kadınla evli miydim?! Lafı fazla uzatmayayım, işte Batılıların benim etnik ve dini kimliğim karşısındaki önyargıları beni ciddi anlamda şaşırtmış, hayal kırıklığına uğratmıştı. Nasıl bu kadar cahil olabilirler, Türklük ve İslam hakkında nasıl böylesi yanlış fikirlere ve genellemelere sahip olabilirlerdi? Özetle, kendi kültürüm hakkında duyduklarım beni bu işin tarihsel sürecini araştırmaya itti. Ne olmuştu da dünyanın bu kısmında insanlar Türklerden ve Müslümanlardan “ötekiler” olarak bahsetmeye başlamıştı? “Tipik Doğulu” kavramı nasıl ortaya çıkmıştı? Batı, Doğu’yu ne zaman antitezi olarak kurgulamıştı? Neden Batı denince özgürlük, demokrasi, insan hakları ve medeniyet akla geliyor, neden Doğu barbarlığın, despotluğun ve egzotizmin eşanlamlısı olarak kullanılıyordu? Daha açık konuşalım, neden Batı hep güzel şeylerdi de, Doğu bir çirkinlikler silsilesiydi ( bakınız Indiana Johns’taki hilkat garibesi Doğulular!)? İşte Batı Edebiyatı’ndaki Türk-İslam algısı konulu akademik çalışmalarım bu şekilde başladı. Yani, neden bizi böyle tanıyorlardı? “Müslüman”, Amerika’nın genelinde hala daha en iyimser şekliyle oryantalist ve mistik, en kötü şekliyle de terörist, radikal dinci kavramlarıyla eşdeğer halde düşünülüyor. Bir de madalyonun öbür yüzü var. Adamlara kızıyoruz da, sanki biz çok mu iyi biliyoruz kendi tarihimizi ve kültürümüzü? Biz ezberlemedik mi Batı klasiklerini? İngilizceyi baş tacı edip Arapçaya “gerici” dili diyen biz değil miyiz?! Ben, sadece Fatih’in değil, adını aldığım sultanın hikayesini de Amerika’da öğrendiysem bizim neslin eğitiminde ve “kültürleşmesinde” büyük sorun var demekti! Hem bu Drosnocklar bence biraz şansız insanlardı. Çünkü onlara ben değil de belki başka bir Türk genci denk gelseydi pekala onların istedikleri gibi ağzı açık, ayran delisi gibi etrafına bakınırdı. Amerika’da karşılaştığım pek çok Türk böyle yapıyordu. Bazıları isimlerini telaffuz etmekten bile utanır! Bir ben ‘Batıcı’ olamadım gitti!
··
8,3bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Zeynep okurunun profil resmi
Abla bu alıntıdan sonra bu kitabı da okuma listeme ekliyorum :) Merak etme sen bitirmeden okumam 😂😂😘
1 önceki yanıtı göster
DostaViski okurunun profil resmi
😙😙bugün açıklanıyor üni sonuçları heyecanlıyım jdksjdksj
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Pluviofil okurunun profil resmi
Müthiş bir alıntı. Listeme ekliyorum teşekkurler😊
Ali Kerem okurunun profil resmi
Bu yazarın tüm kitaplarını okudum.Hepsi birbirinden güzeldi😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.