Bilindiği gibi bir malı vakfetmek, basitçe söylersek, onu Allah'ın mülkü haline getirmek ve ferdi tasarrufların dışına çıkarmak dernektir. Vakfedilen şey artık tedavül alanından çıkmış olur. Halbuki ekonomik hayatın canlılığını sağlayan unsurlardan biri de kıymetlerin hızlı bir şekilde ve devamlı tedavül etmesi, el değiştirmesidir. Eskiden olduğu gibi paraların, altınların, hisse senetlerinin sandıklarda yıllarca tıkılı kalması, tedavülden alıkonulması, ekonomi açısından çok zararlı bir tutumdur. Aynı şey gayrımenkuller, taşınmaz mallar için de geçerlidir. Bir taşınmazın çeşitli hukuki yollardan mesela teminat gösterilmesi yolu ile kredi temini gibi, ekonomik hayatın işlemesinde büyük yararlar sağlaması mümkündür. Halbuki vakfedilen mallar, bu açıdan tedavülden kaldırılmış olduklarından ekonomik bakımdan olumsuz bir rol de oynuyorlardı.