İlk olarak belirtmek isterim ki çok heyecanlıyım yazarken güldüğünüzü duyar gibiyim niye heyecanlı bu kız? Çünkü büyük bir Stefan Zweig hayranıyım bu kitabı ile de onunla aynı bakış açısı yakaladım ve onu anlayabildim sayesinde. Tıpkı bir 20.yy yolculuğu yaptırdı beynimin içinde. Hem yahudi kısmını gördüm hem Nazi döneminde edebiyat nasıl ayakta kalmış, ne mücadele vermiş onu öğrendim. Baştan başa Zweig'i tanımak için bundan başka kaynak aramayın diyorum. Zweig sadece bir yazar değil, aynı zamanda imza koleksiyoneri, şair ve biyografi, otobiyografi yazarıdır. Dilimize ve dünyaya en çok çevrilen yazardır. Zweig yahudi kökenli zengin bir ailede yaşamış bir yazar. O zamanları lüks yaşamış diyebiliriz. Yahudi okulunda dindar eğitim almıştır ve bu okulda 5 dil (Fransızca, İtalyanca, İngilizce, Latince ve Yunanca) öğrendi. Viyana üniversitesi felsefe bölümünden mezun oldu. Siyonizm kurucusu Theodor Herzl(şair)'in etkisi altına girmiş ve ilk eserlerini yayınlanmakta(19 yaşında) öncülük etmiştir. Daha sonra Paris'e taşınan Zweig eserlerine devam etti. Erika Ewald'ın aşkı o dönemde yazıldı. Dünya savaşının etkileri görülmeye başlandığı an birçok ülkeye sürgün edilmiş veya gezmiștir. Dünya Savaşı çıkmadan önce savaş karşıtı olmayan yazar, savaşı bizzat yerinde görünce savaş karşıtı yazıları ile hitlerin dikkatini çekmiştir. İlk savaş temelli eserini 1918 yılında '' Jeremiah'' adlı eserinde görürüz. Ve savaş karşıtı ilk dergisi ise' 'Demain' dir. Viyana da aktif rol oynayan yazar 26 yaşında ilk oyununu orda sergiledi. Hatta bir oyunu Hitler yüzünden günümüze ulaşmamıştır. Zweig' in en büyük pişmanlığı siyaset ile uğraşamaması olmuş çünkü savaşın bu kadar ağır kayıplar vereceğini düşünmemiş. Çevresi ve kendi edebiyat ile doğmuş hatta ölmüş. Zweig bir çok ünlü sima da tanımış benim bilmediğim '' Freud'' ile yakın dostluk kurması oldu. Zweig onun yanında olduğu zaman oldukça ağır hastaymış ve ölümüne şahit olmuştur. Hayranlık duyduğu da aşikardır. Bir diğer ilginç ve güzel olay 1931 yılında '' Einstein' a ithaf ettiği '' akıl aracılığıyla iyileşme'' adlı kitabıdır. Ayrıca yazar Rus edebiyati ve rusları ayrı övmüş bence haklı. Zweig nasyonlist sosyalizm düşüncesi yayılınca hem kitapları yakılmış hemde kara listeye Alınmıştır. Aslında ilk olarak Rusya' da bir konferansta iken Mereshkovski, Tolstoy, dostoyevski'ye ithaf ettiği '' Yabancı ülkedeki dostlarıma'' açık mektup yazarak savaşı kınayarak eserleri yakılmaya başlanmış. ''Dünün dünyası''kitabını da 24 Mart 1919'da Sarzlburg, Avusturya sınırında imparator ile karşılașınca yazmaya karar vermiş. Hitlerden kaçmak için Brezilya' ya kadar sürülen yazar ünlü '' Satranç'' kitabını da '' Rio de janerio'' yazmıştır. Sırasıyla gittiği Ülkeler Paris, Londra, Viyana, Hindistan, ABD, Belçika, İsviçre, Almanya, Rusya ve Brezilya. İntihar etme sebebi belli olmasa da Brezilya'da eşiyle beraber '' Veronal'' adlı zehir içerek intihar ettiler. Bence hitlerin yayılacağını düşündüğü için intihar etmiş olabileceğini düşünüyorum. Son olarak benim kitaptan anladığım kadarıyla Zweig bu eseri ile kendisini anlatmak istemiş çünkü hem ona karşı olanlar hemde sevenler varmış. Ama daha büyük bir şey var benim düşüncem bu bilinmeyen yada az bilenen şair ve yazarları günümüze taşımak istemiş. Ben onun cümlelerini okurken onu hissettim. Çok merak uyandıran hayatı ve kişiliği ile unutulmaz bir yazar olarak edebiyat dünyasında okunmaya devam edecek. Son olarak intihar ettiği zaman yanında bir mektup bulmuşlar ve o mektubun son satırını paylaşmak istiyorum. : ''Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızıllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.” iyi okumalar dilerim herkese... Seviyorum seni hemde çok....

Dünün DünyasıStefan Zweig · Martı Yayınları · 20202,101 okunma

·

1.596 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nisan T.