“Şöyle durup şeylere baksan... baksan diyorum, düşünmek, eleştirmek değil... dünya kesinkes çıldırmış gibi gözükecektir. Ve gerçekten de çıldırmış! Nasıl ki savaş ya da devrim dönemlerinde çıldırmışsa, normal ve barışçı dönemlerde de öylesine çıldırmış. Kötülükler, çılgınca kötülükler, çareleri de yine çılgınca. Çünkü tümümüz it gibi kudurmuşuz. Kaçıyor, kaçıyoruz. Ne'den? Bilmiyoruz. Milyonlarca önemsiz şeyden. Bir bozgun bu, panik. Ve geri çekilecek yer yok; tabii eğer kaskatı duruşan o başka. Eğer böyle davranabiliyor ve dengeni yitirmiyorsan, ve keşmekeş içinde sürüklenip gitmiyorsan, ayakta kalabilirsin... ve hareket edebilirsin.”