Öncelikle cevabım günümüzde demokrasi toplumunda ve saf özgürlük altında yaşadığımızı sananlara. Sandığa gidip oy verirken 2 adaydan birisini seçmek zorundasınız, bir de buna özgürlük ya da demokrasi mi diyorsunuz? Size sunulan kötünün kötüsü ya da kötünün iyisi oluyor başkası değil. Sözde en çok demokrasinin olduğu ABD'ye bakalım. Trump mı yoksa Biden mı ya da 2016'ya bakacak olursak Trump mı yoksa Clinton mu? Ülkemizde de durum farklı olmuyor. Biz insanların önüne 2-3 seçenek sunuluyor aralarından da bir seçim yapmamız isteniyor. Zaten bu şekilde demokrasinin varlığından değil bir çeşit zorbalıktan bahsedebiliriz. Ha bu demek değil ki krallık ya da oligarşi daha iyi sistemlerdir. Sözde demokrasiyi canı pahasına savunanlaradır bu sözüm. Bir de askerlikle ilgili olarak, çocukların savaş görmesini vahşet olarak görenler olmuş ki sanıyor musunuz 300-400 yıl öncesine kadar askeri sınıfa insan yetiştirmek için 18-20'li yaşlar bekleniyordu? Askeri güç her şey demekti ve daha çocuk yaştan savaş öğretilirdi. Osmanlıda da diğer ülkelerde de. Bu nedenle kitabı yazıldığı zamana göre değerlendirmek lazım. Daha sonrasında katıldığımız ve katılmadığımız görüşler olacaktır elbet. Aksi taktirde günümüze Platonu ya da Sokrates'i yerleştirecek olursak adamlar yobazın önde gideni gibi duruyor. Kendi adıma söylemem gerekirse, 23 yaşımdayım ve bu kitabı 3-4 yıl sonra tekrar okuyacağım ve muhtemelen 30'larımda tekrar okuyacağım. Anlamadığım ya da kafamı karıştıran kısımlar oldu. Kitap MÖ 400 ve MÖ 300 arasında yazılmış ki Platon bu sebepten günümüz etiğine uymayan bazı fikirleri aktarıyor. Tabii ki, devlete ve insana dair çok farklı yaklaşımlarda bulunarak bizlere de farklı bir bakış açısı veriyor. Özellikle bazı kısımların güncelliğini hiç yitirmemiş konular olduğunu gördükten sonra 'yahu adam bunu 2500 yıl önce yazmış, nasıl olurda hala aynı problemler etrafında tartışıyoruz' diyerek kendinizi bir miktar insani çekişmelere karşı tavır almış şekilde bulabilirsiniz. Kitabı okurken en tuhaf gelen yanıysa şu, biz bugün insanlarla bugün basit konular üzerine konuşurken iletişim problemleri yaşıyor. Birbirimizi anlamakta güçlük çekiyoruz. Hiç değilse konuştuğumuz konular gündelik dertlerden öteye gitmiyor. Sokrates, Glaukon ve tayfaları kahvehanede tartışır gibi tartışıyor, konuşuyorlar fakat bu konular günümüz insanlarının tartıştığı konular basitliğinde değil. Böyle bir ortamı gözümde canlandırmaya çalışsam da nafile. Bu şekilde uzlaşımın olduğu bir ortamı günümüzde ne televizyonda ne de sokakta görüyoruz. Her şeyden evvel tahammülümüz yok ve kendimize bir taraf seçmeyi meziyet biliyoruz. Kitaptan çok uzaklaşmayalım :) Kitabın en ilgi çekici yanı Sokrates'in demokrasi yergisi yaptığı bölümdü şüphesiz. Demokratik bir ülkede yaşamamın ve bahsetmiş olduğu demokrasiden zorbalığa geçiş sürecinin günümüzde gözlemlenebilir olmasının da burada rolü büyük. Amatör bir felsefe meraklısı olarak kitap beni tatmin etti. Yeni başlayacaklara da Sokrates'in savunmasını okuduktan sonra bu kitabı okumalarını tavsiye ederim.

DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,8bin okunma

·

216 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Volkan