Gönderi

210 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 7 days
Atilla Yaşrin’in kalemi ile tanışmadıysanız daha fazla beklemeyin derim. Ben canım Eda’nın
Fatıma
Fatıma
yorumunu okuduktan sonra okumaya karar vermiştim. Yazarımızın ilk kitabı Mori’de çok sevilmiş, ilerleyen günlerde onu da okumayı düşünüyorum. Siz Mori ile başlayabilirsiniz. Torani’nin kapağını çevirdiğinizde sizleri Atilla Yaşrin’e ait “Ben Mardin’im” adlı şiir karşılıyor ki benim gibi Mardin hayranı olanlar daha ilk sayfada büyüleniyor. Yazarın aynı zamanda şiir kitapları olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Her sayfayı merakla çevirdiğim roman, ilk müdahalesi fevkalade yapılmış bir yaralının hastane bahçesine bırakılması ile başlıyor. Hastanın uyanış anı sonrasında doktor Melike ile aralarında geliştirdikleri bağ çok etkileyici. “Melike, çeyrek asırlık bir sürede tek yanlışa, onlarca doğruyu boğdurmuş biri olarak Özlem’i çok iyi anlıyordu. Sanırım her ikisinin de dilinin kilidi buydu. Özlem kendine tanıdık gelen duyguları bulmuş, yaşananlar ayrı olsa da duyguların renginin aynı olduğunu fark etmişti. Onları boşluğa savurması bile yetmişti ona.” Sırlarla kaplı coğrafyada aşk, acı, dostluk, töre, kan davası, gelenek ve göreneklerin yön verdiği hayatları sade ama bir o kadarda edebi bir dille okumak güzeldi. “Torani’nin gözyaşları yanaklarından süzülüp ağzının çanağından salyasına karışıyor, kökü yıllar öncesine tutunmuş öfkesi sesinde vücut buluyordu.”
Torani
ToraniAtilla Yaşrin · Yitik Ülke Yayınları · 20213 okunma
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.