Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bölüm 4: Aquinalı Aziz Thomas'ın Siyaset Felsefesi Özeti
Thomas Aquinas, Ortaçağ'ın en kapsamlı ve en sistematik Hristiyan filozofudur. ... Augustine'in İnsan Kenti ile Tanrı Kenti arasında yaptığı ayrım, siyasal yöneticilerin geçici otoritesiyle Kilise'nin ruhani otoritesini uzlaştırmada yeterli değildi. Thomas, Papa'nın nihai üstünlüğünü muhafaza ederken, İmparatorun da uygun iddialarına saygı göstermenin yolunu bulma arayışına girdi. ... Thomas'ın iddiasına göre, Hıristiyanlık doğal hakikat alanında daha üstün olan vahiy hakikatini reddetmeden, Aristoteles felsefesini kabul edebilirdi: İmanla bilinen hakikatler aşkındır ama bu hakikatler doğal akılla bilinen hakikatlerle çatışmaz. ... Thomas'ın birçok yazısı arasında en iyi bilineni, Sunma Theologica (İlahiyatın Özeti)'dir. ... Aziz Thomas Aquinas'ın sözleri ile ifade edersek, adaletsiz bir hukuk, ebedi ve doğal hukukta köklenmemiş insan yapımı hukuktur. İnsan kişiliğini yücelten her yasa adildir. İnsan kişiliğini alçaltan her yasa da adaletsizdir. Tüm ayrımcılık tüzükleri adaletsizdir. Çünkü ayrım ruhu bozar ve kişil iğe zarar verir. ... Thomas'a göre hukuk, "toplumla ilgili kaygı taşıyan birinin ortak iyi adına ilan ettiği akıl buyruğu, yönetmeliğinden başka bir şey değildir". Sonuçta dört tane gereklilik vardır: (1) Yasa rasyonel olmalı, (2) ortak iyi adına olmalı, (3) uygun bir otorite tarafından konmalı ve (4) bu yasaya tabi olanlar tarafından bilinmelidir. Thomas'a göre, bu standartları karşılayabilecek dört tür hukuk vardır: Ebedi hukuk, doğal hukuk, beşeri hukuk ve ilahi hukuk. Ebedi hukuk, Tann'nın yarattığı evrendeki her şeyi yönettiği yasadır. Doğal hukuk ise, "rasyonel yaratıkların bu ebedi hukuka katılımından başka bir şey değildir. ... Thomas'ın açıklamasına göre, doğal hukukun ilkeleri, tüm rasyonel varlıklar için aşikar olan ebedi hukuktan türetilmiş davranış ilkeleridir. (Ona göre) Doğal hukukun aşikar ilkelerinin en temel dayanağı iyilik fikridir. ... Her bir canlı varlık için iyi, kendi kendini gerçekleştirmektir. ... Öncelikle, Thomas'ın da gösterdiği gibi insanların diğer canlıların aksine, rasyonaliteleri sayesinde davranışlarında özgür olduklarını unutmamalıyız. ... Thomas'ın düşüncesinde doğal eğilimlerin düzeni, doğal hukuk ilkelerinin düzenine karşılık gelir. (Ona göre) Bundan dolayı doğal hukuk, bilgi arayışını, diğerleri ile uyum içinde yaşamayı emreder. Bahsettiğimiz bu üç tür doğal eğilimden, On Emir' in ahlaki ilkelerinin, doğal hukukun bir parçası olduğu yönündeki bir çıkarımı rahatça yapabiliriz. ... Aynca doğal hukuk, kendi kendine bazı açılardan farklılaşabilir. Örneğin, "akla göre hareket etmek herkesin hakkıdır" gibi doğal hukukun "birincil ilkeler her durumda kabUl görür ve herkes tarafından bilinir. Diğer yandan, "malları kendi sahiplerine vermek doğrudur" gibi "ikincil ilkeler hepsinde değil ama birçok durumda kabul görür ve herkes tarafından olmasa da birçok kişi tarafından bilinir. Thomas, bazı insanların akıllarının, "kötü mizaçları, tutkuları ya da kötü alışkanlıklan tarafından ayartıldığında" bu insanların, ikincil ilkeleri kabul etmeyebileceklerini belirtir. ... Thomas'a göre, "insanlar tarafından konan tüm yasalar, doğal hukuktan türetildikçe, hukukun üstünlüğü konumu edindiği" için doğal hukuku ihlal eden bir yasa, "yasa değil ama "yoz bir yasa"" olacaktır". Herkesin ortak iyiliğini beslemekten ziyade, yöneticinin keyfi arzularına hizmet eden yasalar gibi, insan iyiliğini ihlal eden adaletsiz yasalar, "yasalardan ziyade, şiddetin icraatıdır." Bundan dolayı da, düzensizlikten sakınma durumu haricinde, yurttaşların böylesi yasalara itaat etme yükümlülükleri yoktur. ... Aristoteles, Nicomachean Ethics (Nikomakhos'a Etik] adlı eserinde, doğal hak ya da doğal adalet olmasına rağmen, bunun koşullara göre değiştiğini' belirtmiştir. Aguinalı Thomas, doğal hukukun en azından genel ilkelerinin hiçbir zaman değişmediği konusunda ısralıdır. ... Kötü bir rejimin yasaları, yüce insani erdemleri beslemese bile, hâlâ toplumun huzurunu gü­vence altına alıyor olabilirler. Bundan dolayı Thomas, ortaya çıkacak düzensizlik korkusuyla, Adil olmayan yasalara itaatsizliği tavsiye etmede isteksizdir. Hatta Thomas On Kingship (Krallık Üstüne) adlı eserinde, zorbaların zorbalıklarına bir şekilde katlanılabiliyorsa, bu zorbaların öldürülmemesi uyarısında bulunur. ... Thomas (Aristoteles gibi), siyasal yaşamda ahlaki mükemmellik umudu taşımadığından, en iyisi elde edilebilir olmadığında, ehven-i şeri kabul eder. Ancak her durumda insanlar bu tür yargı­lara varabilmek için doğal hukukun ilkelerini bilmek zorundadırlar: eğer kötüyü iyiden ayıramazsak, küçük şeri büyük şerden de ayıramayız. ... Thomas'ın ifade ettiği gibi, doğal hukuk, Tann'nın ebedi hukukunu yansıtır. ... Bu açıdan, Thomas doğal hukukun, doğal insan aklınun sınırlan ile uyumlu olduğunu belirtir. ... Thomas'ın buradaki genel sorunu, doğal hukuk ilkelerini gerçekçi kılmak için, onları hem sabit hem de esnekmiş gibi sunmak zorunda olmasıdır. Bu ilkelerin, insan davranışını etkileyen birçok koşulda işleyebilmesi için esnek olmaları gerekir. Ama bu ilkeler, uygulamaya ilişkin yargı­lara yol göstereceklerse, aynı zamanda sabit de olmalıdırlar. Thomas, doğal hukukun tek değişmez ilkesi olarak "İyi yapılmalı, kötüden sakınılmalıdır" ilkesini sunmuş ve bu esnekliği yakalamıştır. Ancak bu iddia, ahlaki meselelere ilişkin kararlarda yardımcı olamayacak kadar belirsiz görünmektedir. ... Thomas, sürekli olarak beşeri yasaların tüm kötülükleri yasaklayamayacağını çünkü buna yönelik her teşebbüsün birçok iyiliği de bertaraf edeceği uyansını yapar. ... Thomas hukukun nihai amacında ısrarlı iken, bir taraftan da ahlill mükemmellik açısından eksik olanları cezalandırmada, hukuku kullanacak kişilerin haklı katılıklarını reddeder. Thomas'ın yasa yapıcılara yönelik tavsiyelerinde, yasalarda insan saldırganlığını teskin etmek ve sonuçta da toplumsal düzensizliği engellemek üzere, zorunlu olan asgari erdemlerin yer almasını yeterli görür. Ahlaki mükemmelliğe, bu dünyada değil cennette erişilebilir. Şu ana kadar doğal hukukun birçok düzeyini görmüş olduk. Ama tüm koşullar için geçerli olan tek düzey, en düşük olan, doğal kendini koruma eğilimi düzeyidir. Ahlaki zaaf ve istenmeyen koşullar, genelde erdeme yönelik siyasal arayışı kesintiye uğratsa da, insanlar her zaman fiziksel güvenliklerinin bir aracı olarak siyasal düzene ihtiyaç duyacaklardır. [Okurun ek notları: Thomas Aquinas veya diğer adıyla Aquinolu Thomas (İtalyanca: Tommaso d'Aquino) (d. 1225 - ö. 7 Mart 1274), bilgi felsefesi, metafizik, siyaset ve ruhun ölümsüzlüğü konularındaki yorumlarıyla skolastik düşünceye önemli katkılar sağlamış Dominikan rahip. 1322'de Aziz ilân edilmiştir. İnsanların her birinin kendi iyiliklerine yöneldikleri bir toplumda, toplumun iyiliğini gözetecek ve toplumu en doğru yoldan amacına ulaştıracak bir yöneticinin olması gereklidir. Yönetici erkini, toplumu amacına, iyiliğe ve mutluluğa ulaştırmak yolunda çalışması koşuluyla, Tanrı'dan almıştır. Ancak toplumun amacı, ötedünya mutluluğuna yönelik bir amaçtır. Toplumu bu amaca ulaştırmak ise, yöneticilerin değil din adamlarının görevidir. Yöneticiler, din adamlarının toplumu bu amaca ulaştırma yönündeki çabaları için düzeni ve barışı sağlamalıdır. Yönetici iktidarını Tanrı'dan almıştır ve bu yasa, tüm insanlar için geçerli doğal bir yasadır. Yönetici iktidarını Tanrı'dan almış olmakla birlikte, iktidarı sınırsız olmayıp, Tanrısal kaynaklı yasalarla sınırlıdır. Aquinas, yönetici, tiranlığa kaydığında kilisenin onu indirebileceğini söylemiştir. Aquinas, toplumu yasalara göre değil, kendi çıkarlarına göre keyfen ve zorbalıkla yönetenleri tiran olarak kabul eder. İnsan, bazı iyi şeylerin diğerlerine oranla daha çok ehemmiyete sahip olduğunu idrak edecek düzeyde bir kapasiteye sahip rasyonel bir hayvandır. Mutluluk insanın daha iyi olanın peşindeki arayışı ile ilişkilidir. Aquinas, insanın iki farklı özden oluştuğunu varsayan geleneksel Yunan düalizmini reddetmiştir.]
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.