Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Amerikan edebiyatının özgün kalemlerinden biri olan, roman, öykü ve denemeleriyle tanınan John Biguenet imzalı Sessizlik kitabı, bahse konu olan olgunun varoluşunu, biçimlenişini, ima ettiklerini ve günlük hayattaki tezahürlerini masaya yatırıyor. Çalışma boyunca, bu olgunun pratikteki varlığından ziyade, felsefi boyutunu “deşen” yazar, henüz girişte çok net bir tanım yapıyor. Sessizliği, insan sınırlılığının ölçütü, olarak niteleyen Biguenet, ses dalgaları ve mekan arasındaki ilişkiyi böylece daha geniş bir kapsamda değerlendirmeye girişiyor. Bu yanıyla bakıldığında yazarın sözlerinin, diyalektiği kastettiğini anlamak mümkün gözüküyor. Zira sessizliği var eden, onun bir manaya kavuşmasını sağlayan şey, bir sesin varlığı oluyor her zaman. SES YA DA SESSİZLİK ÜZERİNE Yazar, çalışmasında peş peşe bölümler aracılığıyla, ses ya da sessizlik üzerine bir dizi tartışma yürütüyor. Bu yolla bugünün insanının ses olgusu üzerine düşünmesini sağlamaya çabalayan yazar, Sessizliği Aramak başlığında etkileyici bir örnek veriyor. Larry Blake isimli, sinema sektöründe ses mühendisi olarak çalışan bir kişiden hareketle sesin/sessizliğin büyüsü hakkında bir paragraf kaleme alan yazar, bu sayede modernizm üzerine düşünülmesini de sağlıyor. Bahse konu olan Blake, pek çok iyi filme ses tasarımı yapmış, alanında tanınan, başarılı bir kişi. Bir gün, 1900’lü yılların başında New York’ta geçen The Knick dizisinin ses işi geliyor Blake’e. Blake, dönemin ruhunu yansıtacak sesi aramak için Brooklyn sokaklarına çıkıyor, birkaç blok boyunca trafiğin durmasını sağlıyor ve kayıt yapıyor. Ancak atmosfer ona yeterince inandırıcı gelmiyor. Kayıt cihazını alıyor ve modern yaşamdan ziyadesiyle uzağa, Louisiana Bataklıkları’na gidiyor. Sadece böcek sesi duyacağını umarak, kayıt cihazını çalıştırıyor. Ancak orada bile araba ve tekne motoru, çim biçme makinesi ve klima sesleri duyuyor. Teknolojinin sunduğu tüm imkanlara rağmen, aradığı sesi bulamıyor Blake. SESSİZLİĞİN OLANAKSIZLIĞI Yazar, Blake’in denemesini, keşfettiği zekice bir hamleyle destekliyor. Blake’ten yaklaşık yüz yıl öncesine gidiyor ve Josê Ortega y Gasset’in, Quijote Üzerine Düşünceler (1914) kitabına bakıyor. Gasset’in bu kitabında kaleme aldığı “sessizliğin olanaksızlığı” düşüncesini mercek altına alıyor. Gasset’in, sessizliğin olduğu bir yerde bile, katıksız bir sessizliğin mümkün olmadığını ve insanın her halükarda kalbinin atışını, şakaklarının zonklamasını ya da ciğerine çektiği havanın akışını duymak zorunda kalacağı fikrini, Blake’in çalışmasıyla pekiştiriyor. Bu bağlamda insanın sesle ya da sessizlikle olan ilişkisini modernizmin ötesine taşıyan yazar, insanın “kesin sessizliğe” ulaşamayacağını işaret ediyor. Bu düşüncenin en nesnel ispatı olarak, Minnesota’daki Orfield Laboratuvarlarında yapılan çalışmaları öne süren yazar, yankı özelliğinden arındırılarak inşa edilen bir odada, kimsenin 45 dakikadan daha uzun süre kalamadığını iddia ediyor. Zira odanın içi mutlak bir sessizlikle dolu… Kulaklar bir süre sonra sessizliğe alışıyor. Kişi, kalp atışlarını, lıkırdayan midesini duymaya başlıyor. Laboratuvarın Kurucusu Steven Orfield’in deyimiyle, “Yankısız odada sesin ta kendisi oluyorsunuz.” John Biguenet, ilerleyen bölümlerde ses ve sessizlik arasındaki ilişkiyi, sanatsal üretimler üzerinden açıklamaya, günlük yaşamdaki karşıtlıklar üzerinden nitelemeye devam ediyor. Özellikle sahne şovlarında sesin önemine dikkat çeken yazar, bu bağlamda sesin illüzyona olan etkisi üzerinden, psikolojik boyutunu da irdeliyor. Sözün ya da müziğin, daha doğrusu sesin, nasıl bir sessizlik anında daha anlamlı olabildiği düşüncesi, bahse konu olan bölümlerde temel tartışmayı oluşturuyor. Pek çok sahne şovu (tiyatro, konser, müzik çalışmaları) üzerinden detaylı bir değerlendirme yapmaya gayret eden yazar, sahnedeki kişinin (oyuncu, şarkıcı, müzisyen) üzerinden de sessizlik tartışması yürütüyor.
Sessizlik
SessizlikJohn Biguenet · İthaki Yayınları · 202116 okunma
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.