Özü itibariyle kusurlu ve hastalıklı bir nefisle dünyaya geldik. İçimizde hastalıklı bir düşman taşıyoruz. İtiraf edelim ki çoğu defa bizden daha zekice davranıyor. Çoğunlukla yenik ayrılıyoruz nefisle mücadelelerimizden. Bunun en temel sebebi; düşmanımızı tanımak şöyle dursun, kendimizi tanımıyor oluşumuz. Aklınıza piyasadaki kişisel gelişim eserleri gelmesin, hatta çoğunu bir kenara itip bu eseri başucunuza rahatlıkla koyabilirsiniz. Eserin ilk konusu hangi nefis mertebesinde olduğunuzun tesbiti. Çünkü hastalığımızın seviyesi bize verilecek ilacın dozunu belirleyecek. Yazar oldukça yalın bir dille, öz alıntılarıyla, dipnotlarıyla zaaflarımızı çekinmeden dökmüş ortaya. Gösterdiği cesaret sizde de bir itirafçılık doğuruyor. "Bende de bu hastalık var, bu da var, şu da var" derken buluyorsunuz kendinizi. Hastalık tespitinin ardından yine kısa öz çareler yer alıyor eserde. Eser âdeta kendi kendinizin doktoru olmanızı sağlıyor, ancak buradan mezun olmak yok :) O sebeple zaafları hakkında bilinçlenmek ve onları güçlendirecek takviyeler almak isteyenlerin eseri daima elinin altında tutması faydalı olacaktır.