Eğer siz bir insanı çok sıkarsanız, ondan çok büyük beklentiler içerisine girerseniz, birey o beklentinin altında ezilebilir ve o beklentinin getirdiği sorumluluktan kurtulmak için ailenin beklentisinin tam tersini yapar. Çünkü tam tersini yaparsa artık ondan kimse bir şey bekleyemez. Mesela insancıl yaklaşımın önemli temsilcilerinden biri olan Maslow "Benim annem öylesine katı bir katolikti ki ben ateist oldum." der. Çocuğundan öyle büyük beklentileri var ki çocuk bunun altında ezilmiş, yorulmuş. E ne diyor? Ben ateistim diyor. Kimse ateist olan birinden dini görevleri yerine getirmesini beklemez çünkü. Ya da imamın manken kızı derler, ülkücü ailenin devrimci oğlu derler. Yani amaç o baskıdan, o yükten kurtulmaktır.