Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir hikayeyi en iyi hangileri anlatır? Kitaplar mı filmler mi? Peki bir insan filmini seyrettiği bir hikayenin kitabını neden alır? Belki de filmler hikayenin her ayrıntısını anlatamadığı içindir. Bir kitabı okuruz. Beğeniriz, hatta bazılarımız hastası oluruz. Sonra o kitabın filmi yapılır. Fragmanında bolca hikayenin uyarlandığı kitaba atıfta bulunulur. '' Falan yazarın filan isimli çok satan kitabından'' diye bir cümle görürüz. Anında bizi cezbeder. Çünkü bir konuyu biliyoruzdur. Çünkü biz kitabı okurken karakterlerle, olaylarla bütünleşmiş, gözümüzün önünde canlandırmışızdır. Hevesle filmi seyrederiz. Sonuç: Fiyasko! Ya birşeyler değiştirilmiş ya da üstünkörü anlatılmıştır. Hatta bazen alakası bile olmaz. Ben Kızıl Ejder'i yıllar önce seyretmiştim. Etkileyici bir filmdi doğrusu. Filmini seyrettiğim bir hikayenin kitabını olkudum çünkü hikayenin asıl ayrıntılarının kitapta olduğunu tahmin ediyordum. Ve de yanılmadım. Thomas Harris'in yazım şekli bana Artur C. Doyle'yi hatırlattı. Az betimleme, olabildiğince gereksiz cümleler kurmaktan kaçınılmış ama etkileyici ve sürükleyici bir hikaye. Tabii karşımızda kibirli, çok bilmiş Sherlock yok. Sherlock çözdüğü her olay ile daha da mutlu olan bir insandı bilenler bilir. Fakat Kızıl Ejder'de çözdüğü, çözmek zorunda kaldığı her olayla daha çok dibe batan Will Graham var. Onun girdiği o karanlık kuyuyu görmek üzdü açıkçası. Filmde Dolarhyde'yi, sapıklıklarını ve kendi deyimi ile dönüşümünü görmüştük. Peki Dolarhyde'yi bu hale getiren etkenler nelerdi? İşte bunlar filmde yer almayan şeylerdi. Ve Dr. Lecter. Bir karakterin diyaloglarını okumak insanı bu kadar gere mi yahu? Geriyormuş. Sıra Kuzuların Sessizliği'nde. Bakalım beklentimi karşılayacak mı?
Kızıl Ejder
Kızıl EjderThomas Harris · Nemesis Kitap · 2014872 okunma
·
186 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.