Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Anlaşılamamak...
Küçükken test kitabı almaya giderken yanından rafların arasından geçip gittiğim, içimden ne ilginç bir kitap ismi dediğim; Kürk Mantolu Madonna. Kimdi bu Madonna, ne demekti? Bir kadından bahsedildiği barizdi ama neyi anlatıyordu? Uzun zaman önce metroyla belli belirsiz bilinçle okula giderken okuduğum ve şimdilerde elime alıp akıllıca fırsat bulduğum. Şu günlerde okuduğumda duyguların tam olarak şimdi anladığım Kürk Mantolu Madonna. İki anlaşılması zor karakter. Tek farkı, bu anlaşılması zor karakterden Maria Puder'ın insanlara bu denli yakın olması iken Raif Efendi'nin ise bir o kadar insanlardan uzak oluşu. Ancak düşüncelerinin çoğu zaman ortak bir yolda buluşması. Aslında kitabı neredeyse özetleyecek bir alıntı ile incelemek istiyorum. ''Seninle şöyle bir oturup konuşamadık.'' Raif Efendi'nin bu sözü beni çok üzdü. Bazen insanı hayattan soğutan, bir şeylerden tat aldırmayan insanlara çok kızıyorum. Ne kadar Raif Efendi'nin bazı yaptıkları kendi kişiliğinden gelmiş olsa da Maria Puder'a bile olduğunca açıldı ise başkalarına da bu denli açılabilirdi. Tıpkı Rasim'e son kez de olsa açıldığı gibi. Bu anlatışı, çekinişi bir şeylerden kaçınışı insanların kötü niyetlerinden olduğu ve asla düzgün insanla karşılaşamaması; kendini uyanık sanan akrabaları, kaba patronu Hamdi, ilgisiz kızları... aslında herkes bu farklı kişiliklerin farkında ve herkes bu tip insanlarla karşılaşmakta ancak Raif Efendi'nin sorunu bunu çok içselleştirmesi ve içine kapanması. Oysaki herkes insanlığın yüz karalığının güvenilmezliğinin farkında. Maria Puder, kendince özgür bir kadın. Erkeklere güvenmiyor ve sevgilerine inanmıyor. Raif'i de masumluğundan ve saflığından ötürü yanında geziyor. Sonunda o güzel ve beklenti sözleri söylüyor. "Şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum!" dedi. "Bu eksik sana değil, bana ait... Bende inanmak noksanmış... Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana âşık olmadığımı zannediyormuşum... Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar...'' -Aslında hayatımıza giren onlarca insanın bizde bıraktığı yaraların sonucu oluşan eksiklikler bizi bu kadar kusurlu ve anlamsız yapıyor. Tıpkı Raif ve Maria karakterlerinin kendilerinde hissettikleri boşluklar gibi.- Ve o anda birbirini anlayan iki insan buluşuyor. Çok güç olan şeyi başarıyorlar. Maria ile Raif Efendi'nin aşkı aslında o kadar masum ki ikisi de anlaşılmak bir şeyleri doğru insana anlatmak istiyor. Ve birbirlerini işte tamam bu dedikleri anda kaderin cilvesi... okurken içim çok kötü oldu. Son sayfalar feci hüzünlü. İçim ve boğazım sıkıştı. Karakterlerin üzerinde kesinlikle oturulup başlıca bir analiz yapılmalı. Yazacak çok şeylerim var ancak çok uzuyor. Kesinlikle okuyun! Sabahattin Ali sen nasıl birisin demeden duramıyor insan. Ek olarak; Sabahattin Ali'nin kitaplarındaki karakterlerin bir türlü kendilerini anlayamayışları benim en çok dikkatimi çeken ve sevdiğim tarafı. İçimizdeki Şeytan kitabındaki Ömer karakterinin kötü huylarının içindekilere bağlaması. Raif Efendi'nin de kötüden ziyade insanlardan kaçışlarını; iç dünyasına sığınmasını, o da anlamsızlığa bağlıyor.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,6bin okunma
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.