Gönderi

Bu merakı bana az çektirmedi. Geceleri değişmeyen bir sesle, bir ölünün başındaymış gibi, kelimeleri uzata uzata okumaya bayılırdı. İşin garibi, sonunda bu işi kendisine meslek edindi: Apollon şimdi ölülerin başında parayla Mezmurlar’ı okuyor, bir yandan da fareleri yok ediyor ve kundura boyası yapıp satıyor. Fakat o sıralar benimle adeta kimyasal bir şekilde birleşmiş gibiydi, onu bir türlü defedemiyordum. Zaten kovsam da gitmeye razı olmazdı. Ben de bir pansiyona çıkamazdım: Oturduğum daire beni insanlar âleminden gizleyen bir kabuk, bir mahfazaydı. Apollon’u nedense evimin demirbaş eşyasından sayıyordum; bu yüzden tam yedi yıl ondan kurtulamadım.
Sayfa 118Kitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.