Şimdi size hayat öyküsü ve müthiş hırsı ile beni en çok etkileyen kadınlardan birini tanıtmak istiyorum: 𝔸𝕟𝕟𝕖 𝕓𝕠𝕝𝕖𝕪𝕟 Anne, İngiltere kralı VIII. Henry' nin ikinci karısı, I. Elizabeth' in de annesiydi. Çoğu tarih yazarı kendisini sevmese de (yüzünde büyük bir et beni olduğunu, üç memesi olduğunu, bir cadı olduğunu söyleyenler olmuş) tarih sahnesinde yer alan en önemli kadınlardan biriydi bence. Henry' nin mensup olduğu dini mezhep boşanmasına müsade etmediği için bir süreliğine metres konumunda kalan Anne zekasıyla kraliçeliğe giden yolu adım adım tırmanmış. Henry Katolik kilisesinin etkisinden çıkarak Anglikan kilisesini kurdurup kendini papa ilan ettikten sonra hem eşi Katherine' den boşanmış hem de İngiltere' yi Vatikan' ın etkisinden tamamen kurtarmış. Yaşadığı dönem boyunca mottosu "The Most Happy" (En mutlu) olan Anne' in talihi ne yazık ki o kadar da mutlu sonlu değil. Anne' in erkek çocuk veremeyişi ve ardı arkası kesilmeyen düşüklerinden sonra Henry ona olan ilgisini yitirip çeşitli iddialar yoluyla Anne' i idama mahkum etmiş. Oysa ben hep bir şekilde Anne' in masum olduğuna inandım kaldı ki hakkında yeterli delil de bulunamamış fakat idam çok kısa zamanda gerçekleştirilmiş. Gregory' nin kitabı Anne' in kız kardeşi Mary' nin gözünden ve pek de hoşuma gitmeyen bir üslupta yazılmıştı. Anne kötü kardeş olarak resmediliyor malesef. Konuyla ilgilenenlerin T. Wyatt' ın Anne ile alakalı sonelerini okumasını da tavsiye ederim. Çok duygu yüklü, can yakıcı dizelerdir. Hatta ilgilenenler için şuraya iliştiriyorum bir dörtlük: "these bloody days have broken my heart, my lust, my youth did them depart. for your wit alone many men would bemoan, and since it is so, many still cry aloud." 𝓡𝓮𝓼𝓽 𝓲𝓷 𝓹𝓮𝓪𝓬𝓮 𝓐𝓷𝓷𝓮 ..

Boleyn KızıPhilippa Gregory · Artemis Yayıncılık · 20176,2bin okunma

·

97 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülseren Hazal Şahin