Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kimdir Bu Oblomov ve Oblomovluk Nedir? İlya İlyiç Oblomov, babasından kalan arazisini kâhyasına devretmiş ve büyükşehre göçmüş bir kişidir. Burada hiçbir iş yapmadan köyden gelen parasıyla tembel bir hayat sürmektedir. Rusya’nın değişmekte olduğunu görmüş ve bu nedenle şehre göçmüştür ama bu değişime ayak uyduramamıştır. Oblomov’u kısaca tembel olarak tanımlamak yetersiz olacaktır. Çünkü kendisi tembel olmaktan hoşlanmıyor. Çalışmamaktan dolayı mutluluk duymuyor. Tembellik etmekle övünmüyor. Peki, öyleyse neden tembellik yapıyor? İş bulamadığı için mi? Bunun da cevabı hayır. Oblomov, geçmişte bir devlet dairesinde güzel bir iş sahibi olmuş ama onu da sudan bir bahaneyle bırakmıştır. Bu sadece işle ilgili bir mesele değildir. Oblomov, her konuda böyledir. Oblomovluk işte tam olarak budur. Oblomov, sorunların farkındadır, çözümün ne olduğunu da biliyordur. Hayatını değiştirmek için sürekli birbirinden güzel planlar yapmaktadır. Fakat o planları uygulamaz. Oblomov, bir doğu ülkesi olan Rusya’nın çocuğudur. Rusya, batılı ülkeler gibi sürekli bir ilerleme süreci içinde olmamıştır. Avrupa’da büyük sınıf mücadelelerinin yanı sıra teknolojik, bilimsel, kültürel, felsefi atılımlar yaşanmıştır. Ekonomi sürekli bir ilerleme sürecinde olmuştur. Bütün bunların neticesinde batılı insan çalışmayı bir erdem kabul etmiş, elini kirletmekten hiçbir zaman çekinmemiştir. Batı dinamiktir. Rusya ise toplumsal yapısı farklı olduğundan hiçbir zaman aynı dinamizme sahip olamamış, sanayileşmeyi de kapitalizmi de ülkeyi değiştiren bütün ideolojileri de batıdan ithal etmiştir. Rusya’nın köylerinde hayat yüzyıllardır hiç değişmeden devam etmiştir. Oblomov’un kendi içinde yaşadığı çelişkiler; Rusya’nın yüzyıllar süren durağanlıktan sonra 19. Yüzyılda değişmesi ama bunu kendi içsel dinamikleriyle değil batının gücünün baskısıyla yapması yüzündendir. Oblomov, ülkesinin değişmekte olduğunu ve kendisinin de değişmek zorunda olduğunu fark etmiş, köyündeki her şeyi kâhyasının yönetimine bırakıp şehre göçmüş ama arzuladığı değişimi sağlayamamıştır. Doğulu yaşam tarzını bırakmak zorunda olduğunu hissetmiş ama bir türlü bırakamamıştır ve bu yüzden huzursuz olmuştur. Oblomov’un hikâyesi batılı ülkelerde pek anlaşılamamıştır. Çünkü Rusya’nın yaşadığı dönüşümü batılı bir insanın anlaması pek kolay değildir. Çünkü batılı ülkeler durağanlığa orta çağdan itibaren son vermiş, batının burjuvazisi bu değişimi kalıcı kılmak için birkaç yüzyıllık bir mücadele vermiştir. Batıda, elbette çalışmak istemeyen insanlar vardır ve bir de çalışmak istediği halde imkân bulamayan insanlar vardır. Fakat hem çalışabilecek imkânı hem de çalışma isteği olduğu halde çalışmayan bir insan tipinden söz etseniz, batılı insan haklı olarak bunu absürt bulur. Belki siz de öyle buluyorsunuz. Öte yandan Türkiye de Rusya gibi aslen doğulu bir ülkedir. Anadolu’da hayat asırlardır pek değişmemiş, ülke dinamik olmamıştır. Osmanlı döneminde yapılan yenilikler severek yapılmadı, batının karşısında geride kaldığımız için mecburen yapıldı. Bu yüzden Türk insanı da Rus insanı gibi biraz Oblomov olagelmiştir. Bunu Türk usulü iş yapmak denilen şeyde görebilirsiniz, yaşam tarzımızda görebilirsiniz, hatta Oblomovların doğrudan örneklerini de içimizde görebilirsiniz. Bu yüzden Oblomov, batının aksine Türkiye’de anlaşılabilecek bir eserdir. Kesinlikle okumalısınız...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.