Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hadis ve ayete binaen, kul neyi dilerse Allah da onu yaratır.(58) Bu ayet-i kerimeyi imla ettiğimiz zamanda, bir hayâli temsil kalbime tahattur etmiştir. Allah'ın ilmi, iradesi ve kudreti benzersizdir. Şu misalde iyice anlaşılmış olacak: Feyz-i İlâhi, Arş-ı A'lâ'nın parlak yüzüne iner. Öbür yüzü ile Arş onu, cismâni ve maddi zerrelere sevkeder. Bütün tecelliyeler, o ihdâ, idlâl ve işkâ noktasından kainata gelir. Arş'ın bu kuvveti, enerji; bizim vücudumuz, O enerjiyi celbedebilecek aletler; kalbimizdeki cüz'i irade, o enerjiyi celbetmek için cihazlarımızın faaliyete geçmesine düğmedir. Biz hangi düğmeye basarsak, o düğme vasıtasıyla akım gelir. Nasıl ki buzdolabında akım, dondurucu, fırında ısıtıcı oluyorsa, Arş'tan bize intikal etmiş olan kuvvet de öyledir. Süreten dondurmak dolaptan, ısıtmak fırından görülüyor. Haddi zâtında ısıtıcı ve dondurucu, buzdolabı ve fırın cihazları değildir. Şu halde irademizi hayrda ve şerde kullanırız. O hayr ve şerri yaratan biz değiliz. Allah Teâlâ'nın ilmi, iradesi, kuvveti de böyledir. Mesela, ilmi, ezelden ebede bakan bir aynadır. Bilir demek, yaptırır demek değildir. Sonra, yapar demek, yaptırır demek değildir. Kul diler, O da yapar demektir. -Ey nefs, sen ısıtmak için cihazı hazırladığın vakit, cereyan fırınını ısıtır ve dondurmak için hazırladığında, o da dondurur. Serinlemek için cihazı bağladığın vakitte de akım sana pervaneyi döndürür. Şimdi senin: ne için dondurur, ısıtır, serinletir, diye cereyanı tahakküm altına almaya hakkın var mıdır? Hele bir vicdanına dön ve düşün... Nasıl ki, akım geldikten sonra kuvvet ve iradeni kullanmak ve düşünmekten aciz olursan, hem nasıl ki, bir anda hem önünü hem arkanı görmek ve düşünmekten aciz kalırsan, amelinin içinde de kendi iraden ve Hâlık'ın yaratması hakkında şaşırırsın. Bu sırra binaendir ki, Kur'ân-ı Hakim'de pek çok yerlerde filimiz, bize isnad olunmuştur. Aynı fiilimiz, yine Kur'an-ı Hakim'in pek çok yerlerinde, yaratmak ve icad hususunda Rabb'imize isnad edilmiştir. Bu mesele keşfi ve şuhüdi bir meseledir. Akıl bu meselede deveyi yürüten değil, kendisi devedir.
··
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.