Tanıma projesi gerçekte kültürel geleneklerin sürekliliğini varsayar. Hâlbuki “kültürler” bu türden bir sabitlikten yoksundurlar. Kültürcülüğe özgü statik bakış açısının aksine kültürler tanımları değişmeyen bütünler oluşturmazlar, belirgin nitelikleri hareket ve değişimdir . Yaşamaya devam etmelerini sağlayan saflık ve sahicilikten ziyade bu evrim geçirme ve adapte olma kapasitesidir. Kültürel temas durumlarında ödünç alma, değiş tokuş etme ve melezleştirme süreçleri ortaya çıktığında bu dönüşümlerin arkasındaki itici güç dışsal olabilir. Göç gibi yeni toplumsal bağlar içinde yer aldığında kültürler aynen yeniden üretilmezler, bunun yerine antropolojinin kültürleşme başlığı altında incelediği gibi karmaşık yeniden yorumlamaların öznesi olurlar (Cuche, 2004).
Sayfa 119 - İletişim Yayınları
·
159 görüntüleme
Çokkültürlülük kuramları aynı şekilde “geleneklerin” kısıtlayıcılığını da olduğundan büyük gösterir: gelenekler kolektif boyutuyla bireylere empoze edilirler ama bireyler hiçbir zaman pasif alıcılar değillerdir; aksine atalarından gelen mirası yeni toplumsal bağlamlar içinde sahiplenebilecekleri bir manevra alanını korurlar. Kültürler bu şekilde var olmaya devam ederler ancak yine bu şekilde çeşitlenirler ve böylelikle aynı “cemaatin” içinde bile farklı, bazen de birbirinden uzaklaşan yeniden yorumlamaları bulunabilir. “Cemaatler” homojen olmadığı gibi bireyler de homojen değildir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.