O yalnızca Budistlere de seslenmiyor. Tersine, tüm insanlığa çağrıda bulunuyor. Her insanın, inancı, ırkı, cinsiyeti ve ulusu ne olursa olsun tüm öteki insanlara karşı sorumluluk geliştirmesi gerektiğini öğretmek istiyor.
Onun çıkış noktası, tüm canlıların acı çekmek değil, mutlu olma isteğinden kaynaklanıyor. "Çevremizdeki insanların tümü bir aile gibiyken, öteki insanların duygularını unutarak, yalnızca kendi mutluluğumuzun peşinden gitmek ahlaki olarak yanlıştır ve akıllıca değildir." Bu sözler yalnızca insanlar için değil, aynı zamanda uluslar için de geçerlidir. Açgözlülük ve bencillik, savaş doğurur; şefkat ve anlayış tüm anlaşmazlıkları engeller ve onarır.