Gönderi

Müslümanların Birliğine Dair
L. Stoddard ise İslâm birliğini şu sözlerle dile getiriyor: "İttihâd-ı İslâm fikri, en geniş mânâsıyla bütün mü'minler arasında, yekvücut olmayı hedefleyen bir dayanışma duygusudur. Tâ Muhammed (S.A.) zamanından beri geçerlidir ve mevcuttur. Muhammed, bu kardeşliği, müslüman kalblerine, öyle derin, öyle kuvvetli bir şekilde oturtmağa muvaffak olmuştur ki, 14 asırlık uzun bir zamanın geçmesi, bu hissin eksilmesine bile sebep olamamıştır. Bugün bir müslüman ile diğeri arasında mevcut kardeşlik bağı, bir Hıristiyan ile diğer Hıristiyan arasındakinden çok kuvvetlidir. Şüphesiz Müslümanlar da birbirleriyle mücâdele etmişlerdir. Fakat bu, hiç bir zaman aile kavgasını geçmemiştir . İhtimal, İslâmiyet'in tâbi'leri üzerindeki olağanüstü nüfuz ve te'siri, bu birlik ve kardeşlik hissiyle izah edilebilir. Başka hiç bir din ve inanış yoktur ki, mensupları üzerinde, İslâmiyet kadar sıkı bir nüfuz kurabilsin. İslâmiyet, Hıristiyanlık'tan, Brahmanlık'tan geniş sahalar zabt etmiş, Zerdüştîliği, dünya yüzünden silmiştir. Halbuki, henüz hiç vâkî olmamıştır ki, bir millet, bir kere Müslüman olduktan sonra, Muhammedîliğini terketmiş olsun. Evet, bir Müslüman millet, meselâ Endülüs İslâmları gibi mahvedilmedikten, yakılmadıktan, öldürülmedikten sonra, başka bir dini kabul edebilsin. Tabiî, ölmek, dininden dönmek demek değildir. İslâm birliği ve dayanışması, iki mühim ve hayatî müessese ile pek kuvvetli bir şekilde teʼmin edilmiştir. Bunlardan biri Hilâfet, diğeri ise Hac'dır... Hac, daimî ve her sene toplanan bir İslâm kongresidir."
Sayfa 822
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.