Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bilginin Kaynakları
'Bilim-din' çarpışması/çatışması olduğunu düşünen kişilerin belki de en sık düştükleri yanlış, bir konuda bir bilginin var olmasının onun sübutunun da garanti altına almış olduğunu zannetmeleridir. Halbuki çoğunlukla bilgi diye bize ulaşan şey aslında bir kısım isimlerin yorumları ve değerlendirmelerinden ibaret olabilir. Meseleyi basit bir misalle açmak istiyorum. Örneğin duyular vasıtasıyla elde edilen bir bilgiyi dikkate alalım. İnsanların bir dönem dünyanın sabit güneşin dünya etrafında döndüğüne kanaat getirdikleri malum. Bu kanaat aslında muhtelif gözlemlerden hâsıl olmuş kat'î bir bilgi değil takdir edileceği üzere mevcut gözlemlerin bir yorumudur. İnsanlar, bu gözlemi farklı imkân ve âletlerle gerçekleştirme imkânına kavuşunca önceki gözlemlerine dair yorumlarının isabetli olmadığını idrak ettiler. Burada önceki insanların gözlerinin hatalı görmesi gibi bir iddiada bulunulmuyor dikkat edilirse elde edilen çıkarımın küllî ve kat'î bir bilgi oluşturacak kadar sabit olmadığı ifade ediliyor. Aynı durum elbette haber kanalıyla gelen malumatlar için de geçerlidir. Bir haberin mütevatir olarak bize ulaşması başka ondan anlaşılması gereken mânânın doğru tespit edilmesi, delâletinin doğru tayin edilmesi başka bir şeydir. Dolaysıyla biz, karşımızda duran bilgi hangi kaynaktan yahud kim tarafından getirilmiş olursa olsun sübutunun kat'î olup olmadığını da tespit etmekle mükellefiz demektir.
Sayfa 24 - Kayıhan YayınlarıKitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.