Gönderi

Genellikle gittiği kahveler, ortalama insanların üzerinde müdürler, iyi bir meslekten emekli olanlar ve saygın esnafın takıldığı bir yer olurdu. Bu kahvehaneler sıradan insanların doldurduğu mekânlar gibi havasız, sayısız nefesin sıcaklığından, nem ve yaşlı insanların çürüyen yaprakları andıran gürültüsüz, tuhaf görüntüsünden ortama ebruleşmiş bir hava yayılan, insanı usulca içine alan, uyuşturan ve saatlerin nasıl eriyerek, insanlara sıvaşarak geçtiği anlaşılmayan yerler olmazdı. Yaşamın ağır temposunda uyuklayan, gevşeyen ve birbirinin sıcaklığına kürnekteki koyunlar gibi sokulan insanları burada bulamazdınız. Buradaki insanlar, yaşamdaki mevki ve otoritelerini de sanki yanlarında getirmişler, ara sıra onu çıkarıp birbirine gösteren ya da usulca eliyle yerinde mi diye yoklayan bir atmosfer oluştururlardı.
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.