Unuttuk,sevmesini çoktan unuttuk Severse çocuklar sever!Cahit Külebi nin tüm şiirlerini içeren bu esere aslında inceleme yazmayı düşünmüyordum. Şiirlerinin en sonuncusunun başlığı dikkatimi çekti. Başlık " Şiir Yöntemim" Şiiri okuyunca merak edenler için bu şiiri bırak istedim. Kendisi şiiri nasıl yazdığını ve şiirlerindeki temayı dizeler halinde okuyucusuna anlatmış.
Bunun dışında benim söyleyebileceklerim kısa, anlaşılır dizeler.. Kesinlikle yormuyor.. Pek çok şiirinin çok derin muhtevası yok.. Ancak pek çok şiiri de okul kitaplarında hafızamızda yer etmiş. Sivas Yollarında ve Hikaye, Yurdum şiirleri bunlardan birkaçı.. Şiirlerinde Milli Mücadele ve Atatürk' e de çokça yer vermiş.
Çocukluğunun geçtiği, doğduğu büyüdüğü yerlere olan özlemini ve sevgisini sık sık dile getirmiş.
Doğa sevgisi yanında çocuklara duyduğu sevgiyi de içten ve özel bir duyarlılık ile dizelerinde ifade etmiş.
Anadolu insanın dilini kullanarak ve Anadolu insanının özellikleri ve isteklerini dile getirerek yazdığı şiirler okuyucuları tarafından sevilmiş.
Okuma sürecimde pek çok alıntı paylaştım.
Şiirlerinden birkaç dize bırakarak ve son şiiri "Şiir Yöntemim" buraya bırakarak şiir severlere okuma süreçlerinde Cahit Külebi'ye yer ve değer vermeleri temennisiyle iyi okumalar diliyorum.
Çocuklar
Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister ekmek ister,
Öpülmek okşanmak ister.
Kim esir değildir kendi içersinde?
Akşamlar hey akşamlar!
Yapraklarda dolaşan serin bir rüzgarsın ki
Her gün eser durursun hafızamda
Öyle saatlerce oturduk
Bir çift söz edemedik.
Ayağımızın dibinde, yaprakların içinde
Bir şey yitirmiş gibiydik ...
Ağladığım senin içindir!
Güldüğüm senin için;
Öpüp başıma koyduğum Ekmek gibisin!
Bir kurşundur umut, attığın yere gitmez ...
Sevdalar, sıcaklık, yumuşaklık Türkülerde kalmış, bin yıldan beri.
Sabahlar gecelerin bittiği yerden kopar gelir.
Sen gelmezsin.
Umut tarlasıydın saçılmış gökyüzünde
Titreşen başakların vardı yıldızlardan.
Güneş bir tırpandı, biçti hepsini
Denizler eriyip çöktü tekliğimizden
Bulamadım yüzünü düşlerde bile.
Seninle el ele deniz boyunca
Tasalardan uzak
Bir çift yıldız gibi kayıp gecede
Küçüle küçüle uzaklaşarak
Türküler çağırsak.
Sen yağmur sonraları toprağın tüttüğü o yerdesin,
Acıyeşilin güneşle oynaştığı o yerde.
Dokunduğu kıyıları ırmaklar bırakır gelir,
Sen gelmezsin!
Unuttuk,sevmesini çoktan unuttuk
Severse çocuklar sever!
ŞİİR YÖNTEMİM
Kimse yazmamı istemedi.
Beş yaşımda kendim başladım.
Bu yüzden düşkünlüğüm yok.
Ayda yılda bir anımsarım.
Saçılır kır çiçekleri
Ağzımı açtığım zaman.
Sonra birleşir üçü beşi Birer gümüşten mızrak olur
Gökyüzüne doğru atılan.
En çok yurdumdan söz ettim Doğayla insanla içli dışlı.
Sevinçler, acılar, özlemler ...
Hepsi de çatal dişli.
İlk ustam oldu benim halk Belleğimde akıp giden ırmak ...
Köylü diliyle türkü çağırdım
Onlarla gülüp ağlayarak.
İkinci ustamsa doğa
Şiirlerimde alın terim.
Bozkır türküsüyle doldu ciğerlerim.
Taşları düzleyen rüzgar gibi Doğayla yontuldu dizelerim
Üçüncü ustamdı kadınlar.
Tekdüze yaşantıya.
Kaynar dururlar semaver gibi.
Onlar öğretti bana sevgiyi.
Gözleri çıra gibi yanar.
Ak badem olur tenleri.
Güvercin kanadına benzer elleri.
Eritip yüreğimde sevgiyi, acıyı özlemi
Kurşun döker gibi döktüm tası.
Her biri bir başka biçim aldı.
Oyunlarda şeytanların aynası.
İşte doğrusu sözgelimi
Dokuyup yol üstüne attıklarım
Birer küçük köylü kilimi.
İyi okumalar..